Vehbi Coşkun

Elazığspor Geç Uyandı!

Vehbi Coşkun

Önce gelirleri kurutulan ve yönetimsiz bırakılan, sonra da oyuncu kadrosu dağıtılan Elazığspor, göz göre göre sürüklendi bugünkü sıkıntılı ortama…
Göz yumulan ve umursanmayan bir başka husus da Elazığspor’un stadyumsuz bırakılışıydı?
Bu tezimize karşılık; “Efendim, stadyum yıkılsın, yenisi yapılsın denilmedi mi?” diyerek savunmaya geçen balık hâfızalıların unuttuğu bir gerçeği hatırlatalım.
Sözde, alınan karar gereği; müsabakalar oynanırken tribün tribün yerinde yıkılıp yapılacak olan Elazığ Atatürk Stadyumu’nun üstlenici firma tarafından tamamen yıkılmasını kim kabul etti?
Kim, tribünlerin tamamen yıkılması durumunda koskoca Elazığspor’un şu ortamda “stadyumsuz” kalacağını hesap edemedi?
ST 1. Lig’in İlk Yarısı’nın son haftasında Sivas’ta oynanan ve berabere sonuçlanan Altay Maçı’yla başlayan sürgün hayatı, Lig’in 2. Yarısı’nda Ş. Urfa’da Giresunspor’la oynanan maçta elde edilen bir beraberlik dışında; ne yazık ki kendi saha ve seyircimiz önünde oynanması gereken 4 müsabakadan da puansız ayrılmamıza sebep oldu?
Şimdi, “uğurlu geldi ve kazandık” denilecek olsa da; Ş. Urfa’da yaşanan başarısızlıktan sonra Ankara’da ücra bir köşede Osmanlı Stadyumu’nda oynamak, taraftar desteği bakımından nasıl bir avantaj sağlayacaktı Elazığspor’a, kim ne düşündü doğrusu merâk ettik?
***
Elazığspor’un iç saha avantajını kullanamayışının yanı sıra, karşı karşıya kaldığı en büyük dezavantajlardan biri de ideâl 11’ini oluşturamayıp, her müsabakaya farklı kadrolarla çıkmasıydı…
Hazır olmayan ve birbirini tanımayan uyumsuz “22 transfer”den deneme yanılma yoluyla bir takım oluşturmaya çabalayan genç teknik adam Serhat GÜLPINAR, birbirini tamamlayan formda oyuncularda ısrar etmediği ve genelde kariyeri parlak isimleri sahaya sürdüğü için bordo-beyazlı takımda taşlar bir türlü yerine oturmamıştı?
Buna, bir de yaşlı olan ya da hazır olmadığı için her maçta adale sakatlığı yaşayan oyuncuları eklerseniz, Elazığspor toplama takım hüvîyetiyle ST 1. Lig’in “en zayıf halkası” durumuna gelmişti!..
Oysa baştan beri söylediğimiz gibi; Elazığspor’da tecrübeli ve hazır birkaç oyuncuya ilâve olarak genç ve bir arada oynamış isimlerden tercihte bulunulmalı, bordo-beyazlı takımın direncinin, dolayısıyla mücâdele gücünün artırılması sağlanmalıydı!
***
Teknik Sorumlu Serhat GÜLPINAR’ın Altınordu karşısında sahaya sürdüğü 11’e bakıldığında bir önceki maçta görev yapan 4’lü savunmadan 3 oyuncu birden değişmişti?
Tandem’in 2’lisinde görev yapan AKAKPO sakat olduğu için zorunlu bir değişiklik olsa da, Gökhan’ın yedek soyundurulması, Ankara’ya götürüldüğü hâlde Eren’in 18’e bile alınmaması, hastalık ya da sakatlıkları yoksa anlaşılır gibi değildi?
Yine geçen hafta 11’de sahaya çıkan Emir, 18’e dahi girememişti?
Şans tanınan oyunculara bakıldığında yenilenen tandemde kırmızı kart cezalarını tamamlayan 2 oyuncu İdrıssa DIARRA ile Yiğitcan görev yaparken, orta sahada izlediğimiz genç Murathan’a haftalar sonra sürpriz olarak savunmanın sağında görev verilmişti?
Kalabalık tutulan orta sahada geçen maçta görev yapan, sağdan sola; CAMARA, Kadir TAŞOĞLU, Kadir BEKMEZCİ, Abdulkadir ve Mustafa 5’lisinin herhangi bir değişiklik yapılmadan sahaya sürülmesi ve önlerinde tek santrafor olarak sürekli oynaması gerektiğini ifâde ettiğimiz Lamine DIARRA’nın tercih edilmesi, 4’lü savunmamızın aksine “istikrar” sağlanması adına olumlu ve doğru oyuncu tercihleriydi!..
***
Maça kontrollü başlayan Elazığspor, topa hâkim olan ve kısa pas bağlantılarıyla organize ataklar geliştirmeyi amaçlayan Altınordu karşısında, olması gerekeni yaptı ve tüm bloklarıyla topun arkasına geçerek, genç ve çok koşan rakibe kolay pozisyon şansı tanımadı.
İlk yarının son dakikasında Murat UÇAR’ın sağ çaprazdan girdiği ceza alanında uzak direğe yaptığı vuruş, Altınordu’nun tek ve en net gol pozisyonuydu!
Buna karşılık savunmayı sağlam tutup rakip alana atılan toplarda Altınordu savunmasına pres uygulayan Elazığspor, kaptığı toplarla karşı kalede tehlikeler de oluşturdu. Mustafa’nın ceza alanı dışından yaptığı vuruşta yan direğe çarpıp auta çıkan top gibi, birkaç başarılı denememizde de top çerçeveyi bulmadığı için ataklarımız sonuçsuz kaldı ve ilk yarı istediğimiz şekilde sonuçlandı!
***
Sakatlıklar sonucu alternatif olmayınca ısrarla savunmanın solunda oynatılan Cengizhan, ilk yarıda rakibin gelecek vaat eden ismi Kerim ALICI karşısında çok açık verdi ve defansîf yönü zayıf olduğu için Altınordu’nun özellikle sağ kanattan geliştirdiği ataklarda zor durumlara düştü?
Son dakikalarda oyuna giren Ahmet Burak SOLAKEL’in sakatlıktan kurtulması ve savunmanın soluna dönmesiyle birlikte Cengizhan’ın sol önde görevlendirilmesi, dünkü maçta olduğu gibi bordo-beyazlı takımın sol kanadına hareket getirecek ve Mustafa’nın da sağ kanada kaydırılmasıyla iki kanadı eşit çalışacak olan Elazığspor’un ofansîf gücü artacaktır!
İlk Yarı’da bir pozisyonda ıska geçen ve yüreğimizi ağzımıza getiren İdrıssa DIARRA hava hâkimiyetiyle ve mücâdeleciliğiyle bu savunmaya lâzım ama, onu idâre edecek bir Gökhan’ın da yedek kulübesinde oturmak yerine Yiğitcan’ın yerine tandemde görevlendirilmesi şart!
Kaybedilse herkes eleştirecekti, oysa biz kazanılan bir maçtan sonra Yiğitcan’ın tandemin 2’lisinde oynayacak teknik kapasitede olmadığını bir kez daha vurgulayalım?
Daha önce forma giydiği 2 maçtan birinde Karabük’te 40. Dakika’da kırmızı kart görüp takımını 10 kişi bırakan, Gazişehir FK Maçı’nda da kendi kalesine bir gol atan Yiğitcan, tandemde görev yaparken “pimi çekilmiş bomba” gibi her ân tehlikeye sebebiyet verebileceğini daha önce Adana Demirspor Maçı’nda POTE’yi düşürerek penaltıya neden olduğu gibi, Altınordu Maçı’nda da sıfıra inmiş olan rakip oyuncu Anıl’ı hiç yoktan düşürerek gösterdi ve rakibe penaltı ikrâmında bulundu?
***
2. Yarı’da oyun üstünlüğünü ele geçiren ve topa hâkim olup rakibin ofansîf etkisini kıran Elazığspor, bordo-beyazlı formayı giydiği süreçte en verimli müsabakasını oynayan ve sahadaki 22 oyuncunun “en iyisi” olarak görünen Kadir BEKMEZCİ’nin organizesinde oyun alanına iyi yayılırken, gol yapabileceği birçok pozisyonu harcasa da neticede maçı kazanmasını bildi!..
Kadir BEKMEZCİ, Kadir TAŞOĞLU ve Abdulkadir’i oynatarak hem orta sahayı yönetti, hem de Lamine DIARRA’ya yaptığı asistle maçın sonucuna doğrudan etki etti!
Lamine DIARRA’nın yerine son 15 dakikada oyuna giren Serdar ÖZBAYRAKTAR, hep önerdiğimiz gibi sonradan ve olması gereken sürede görev yaptı ve “golcü” vasfını göstererek Elazığspor’a hayatî bir 3 puan kazandıran golü kaydetti…
***
Altınordu Maçı’nı kazanan Elazığspor geç uyanmış olsa da biraz…
Şimdi, Elazığspor’a ve câmiaya büyük morâl kazandıran Altınordu galibiyeti iyi analiz edilmeli ve başarının devam etmesi isteniyorsa aksaklıklar giderilmeli?
Önce Ahmet Burak SOLAKEL’in savunmanın soluna, Gökhan’ın da birlikte 4 maç oynadığı İdrıssa DIARRA’yla tandemin 2’lisine yerleştirilmesi, Cengizhan ile Mustafa’nın kanatlarda görevlendirilmesi ve teknik heyetin iyi harmanlanmış bu takımı bozmadan, istikrar için şu 11’de ısrar etmesi gerekli!
Herkesin “küme düştük” diye ümidini kestiği bir ortamda; Afyonspor’la aradaki puan farkını 2’ye Giresunspor’la 5’e indiren ve Eskişehirspor’la olan 5 puan farkı koruyan Elazığspor, son 6 haftada oynanacak maçlara bakılırsa, fikstürü çok daha zor olan Afyon ile Giresun’u altına alabilir?
Eskişehirspor’u yakalama şansı da elinde olan Elazığspor, Altınordu Maçı’nda olduğu gibi önce kendi oynayacağı müsabakayı kazanmalı, sonra rakiplerinin ne yaptığına bakmalı!

Yazarın Diğer Yazıları