Vehbi Coşkun

Elazığ Gündemi'nden Kısa Kısa...

Vehbi Coşkun

Elazığ’da gündeme bakıyoruz; en fazla “haber” olan Elazığspor ile Siyâsîlerden sonra Atatürk Stadyumu’nun yıkımı ile ortaya çıkan sorunlar ve Elazığ’ın iki profesyonel takımının maçlarını oynanabileceği tesis mahrumiyeti, Elazığ Sağlık İl Müdürlüğüile “Şehit” ibâresi özellikle kullanılmayan Fethi SEKİN Şehir Hastanesi’yle bağlantılı konular dikkât çekiyor…

ELAZIĞSPOR’DA SON DURUM…

Daha önce de vurguladım; Elazığ’da gündemin en önemli ve öncelikli maddesi Elazığspor…
Elazığspor’a getirilişi büyük hata olan ve takımı Play-Off hedefinden alıkoyan Teknik Direktör Hüseyin KALPAR başta olmak üzere birkaç futbolcunun daha ayak diretmesi, Salı günü yayılan haberler ve sosyal medyada yapılan paylaşımların aksine bordo-beyazlı kulübün transfer yasağını kaldırmasını son 24 saate erteletti!
Siz bu satırları okuduğunuzda çok büyük bir aksilik olmazsa Elazığspor transfer tahtasını açmış olacak.
Yürütülen çalışmalar Vali ile ETSO Başkanı’nın kontrolünde olduğu için topluma “güven” telkin ediyor.
Oluşturulacak yönetim de güven duyulacak isimlerden oluşmalı elbette!..
Dağılan kadro neticesinde yapılması elzem olan çok sayıda takviye transfer, oluşturulacak olan takımın uyum sorunu ve iç saha avantajının kaybedilmesi, ayrıca Eskişehirspor’un siyâsî beklentiler dolayısıyla umulmadık şekilde transfer yasağını kaldırması, Elazığspor’un işini zora sokan etkenler olsa da bordo-beyazlı kulüp bu zorlu süreçte iyi yönetilebilirse ST 1. Lig’de tutunur ve sağlanacak sürekli gelirlerle kendi yağında kavrularakkapanmaktan kurtulabilir?
Elazığspor’un yine /yeniden borç batağına sürüklenmesini önlemek ve kurumsallaşmayı sağlayabilmek için de; tüzük tâdilâtı, yüksek divan kurulunun oluşturulması ve de denetleme mekanizmasının kurulması gibi olmazsa olmaz şartlarıgerçekleştirmek, özellikle de bordo-beyazlı kulübün artık siyâsî istismar aracı olarak kullanılmasınınönüne geçmek gerek!

ELAZIĞ’DA TESİS SORUNU!..

ElazizBelediyespor Başkanı Ahmet TOPRAK haklı olarak isyân ediyor…
Ciddi anlamda saha sıkıntısı yaşadıklarını dile getiren TOPRAK, Elazığ Atatürk Stadyumu yıkılırken “alternatif” saha düşünülmediğini, çevre illerde çok sayıda saha varken Elazığ’da standartlara uygun bir saha olmadığı için Elazığspor’un maçlarını il dışında oynadığını, kendilerinin de alınan güvenlik önlemleri neticesinde ancak “seyircisiz” müsabaka oynayabildiklerini ifâde etti!..
Ahmet TOPRAK bu sorunun sâdece Belediyespor’un değil, amatör müsabakaların da oynanabileceği standartlara uygun saha yokluğu nedeniyle Elazığ’ın sorunu olduğuna da işâret etti…
İşte Elazığ’ın düşürüldüğü durumun özeti bu!
Bu çağda Elazığ gibi zengin potansiyele sahip bir kent için spor tesisi yetersizliği tek kelimeyle “ayıp”, ayrıca Atatürk Stadyumu’nun yıkılacağı aylar öncesinden belliyken bir önlem alınmayışı, bir plânlamanın olmayışı da Elazığ’da her alanda nasıl rastgele işlem ve icraat yapıldığına dâiribretlik bir ihmâl örneği olsa gerek!

ATATÜRK STADYUMU’NDAN ARTAKALANLAR?

Atatürk Stadyumu’na ilişkin bir başka sorun da; daha önce söz verilmesine rağmen sökülen tribün koltuklarının Elazığ Yolspor Tesisleri tribününe aktarımı, çim zeminin bozulmadan bir başka tesise tahsisi ve benzeri kamu yararını gözeten haklı taleplerin, görevlilerce “ihale şartnamesi gereği enkaz ve malzemelerin yüklenici firmaya ait olduğu” gerekçesiyle reddedilmesi?
Işıklandırma ile skorbord (ki ikisi de yerel basın olarak bizim ısrarlı taleplerimiz sonucu Elazığspor’a destek amaçlı olarak sonradan şahıslar tarafından sağlanmıştır), zemin ısıtma sistemi, ayrıca dapassolig girişi kurgulu turnike sistemi gibi Elazığ’daki yetersiz tesislerin ihtiyaç duyacağı araç gereçlerin akıbeti de kapatılan Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki talan edilen teknik malzemeler gibi mi olacak yani?
Yüklenici de Elazığ Firması olduğuna göre bu talepler kendi memleketimiz için ve kamu yararına değerlendirilmeli mutlaka!..

FETHİ SEKİN VE “ŞEHİT” UNVANI?

Daha önce de gündeme taşıdığım ama, özelikle muhatap olması gereken yetkililerin umursamadığı hassas bir konu…
Sayın Cumhurbaşkanı’nın Elazığ’da halka hitâp ederken bizzât; “Şehir hastanemizi yakında hizmete açıyoruz. Hastanemize yakışan bir isim olarak Kahraman Şehit Fethi SEKİN’in ismini veriyoruz” diye duyurduğu bu karar ne yazık ki eksik kaldı.
Hiçbir haberde “Şehit” ibâresi geçmiyor?
Çünkü Sağlık İl Müdürlüğü; “Elazığ Fethi SEKİN Şehir Hastanesi” başlığıyla resmî yazılar yazıyor, “Şehit” ibâresine yer vermiyor?
Türkiye’de birçok yerde yaşatılan “Şehit Polis Fethi SEKİN” ismi, kendi memleketinde ne yazık ki kupkuru bir ifâdeyle sâdece “Fethi SEKİN” diye anılıyor?
Elazığ Sağlık İl Müdürlüğü ile yetkililerin isim uzunluğuna yol açacağı gerekçesiyle “Şehit” ibâresini kullanmama düşünceleri de bence mantığa aykırı!
“Kahraman” denilmesin, “Polis” olduğu da söylenmesinama,“Şehit” unvanının kullanılmaması O’na en büyük haksızlıktır!
Düzeltin bu yanlışlığı da; “Şehit Fethi SEKİN Şehir Hastanesi” şeklinde tam ismini kullanın!

UYKU BOZUKLUKLARI NEDEN HİZMET DIŞI?

Elazığ Şehir Merkezi’nde hizmet veren Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılmasının halkı ve esnafı nasıl mağdur ettiği malûm…
Ayrıca, hastane binalarının tahliyesi yetmezmiş gibi teknik malzemelerinin talan edilircesine apar topar ve tırlar dolusu bir yoğunlukla bir yerlere taşınması da yadırganan ve eleştiri alan bir başka olumsuz gelişme oldu!
Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarıyla hizmet veren ve büyük ilgi gören “Uyku Bozuklukları Laboratuvarı” Şehit Fethi SEKİN Şehir Hastanesi’ne taşınma gerçekleştirildikten sonra yoğun taleplere rağmen açılamadı bir türlü?
Teknik donatı hazır, personel mevcut ama farklı birimlerde geçici olarak görevlendirilmiş durumda, ancak “Uyku Bozuklukları Laboratuvarı”nın 6 aydır neden hizmete sokulamadığı merâk konusu?

ASKER HASTANESİ’NE YAZIK!

“Efendim sivilleştiriyoruz” ifâdeleriyle sürâtle dönüştürülmeye çalışılan Askerî Hastane / Asker Hastanesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne özellikle Doğu ve Güneydoğu’da lojistik sağlık hizmeti sağlayan verimli ve özellikli bir kurumdu…
Rahmetli Doktor Nihat İLHAN Paşa’nın yönetici olarak hizmet verdiği dönemde temizliği ve düzeniyle herkesin “örnek” gösterdiği Asker Hastanesi’nin Elazığ’a artı değer kattığı gerçeği inkâr edilemez?
Günümüzde büyük bölümü terkedilmiş misâli boş kalan o devâsa hastane, birkaç branşta sâdece ayakta sağlık hizmeti verebilen, servis bölümü olmayan, ameliyat / operasyon yapılamayan, personeli görevlendirmeyle sağlanan, personel yemeği dışarıdan taşınan, sanki sahra görevi yapan bir sağlık üssü görünümünde?
Zamanla düzeltilir mi bu durum?
Kesinlikle hayır!
Neden?
“Kapatılan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin boş olan binalarında 2. Basamak sağlık hizmeti verilsin” diyenlere bu köşeden verdiğim cevap, Asker Hastanesi’nin iyileştirilmesini bekleyenler için de geçerli elbette!
Arazisini devlet olarak tahsis ettiğimiz şirkete, yaptığı hastane karşılığında 25 yıl süreyle kira ödeyecek olan bu devlet, “Elazığ Şehit Fethi SEKİN Şehir Hastanesi”nin zarar etmesini ister mi?
İstemez kardeşim, isteyemez!..

Yazarın Diğer Yazıları