Vehbi Coşkun

3 Puan'lık Mutluluk!

Vehbi Coşkun

Hüseyin KALPAR’la 7 maçta tek galibiyet alabilen ve sâdece deplasmanda İstanbulspor’u yenmiş olan Elazığspor, Eskişehirspor’u mağlup ederek mutluluk yaşattı hepimize…
Müsabaka öncesinde Eskişehirspor’a baktığımızda deplasmanda oynadığı 8 maçta 2 galibiyet, 3 beraberlik, 3 mağlubiyet almış, puantajda bulunduğu sıralamanın aksine daha başarılı bir tablo çizmişti…
Hafta arasında rakip takımla yollarını ayıran Erkan ZENGİN ile Elazığspor Maçı’nda oynayamayacağı duyurulan Uğur İNCEMAN’ın yoklukları “avantaj” olarak değerlendirilse de kırmızı-siyahlı takımda; Bilâl Aziz, OFOEDU, Semih ŞENTÜRK, AKAMİNKO, Hürriyet ve de Bruno gibi isim yapmış oyuncular her ân müsabakanın gidişâtını değiştirebilecek ve sonucu etkileyebilecek özellikleriyle Eskişehirspor’u kâğıt üzerinde güçlü kılıyorlardı…
Elazığspor’un Teknik Direktör KALPAR yönetiminde evinde oynadığı son iki maçta Boluspor ile Erzurumspor’a mağlup oluşu ve henüz puan siftâhı bulunmayışı, bordo-beyazlı taraftarı umutsuzluğa iten en önemli faktördü…
Sportîf başarısızlık neticesinde yine özellikle son iki iç saha maçında tribünlerin tepkisi ve yuhalanıp ıslıklanarak protesto edilen bordo-beyazlı oyuncuların mâruz kaldıkları baskı, Elazığspor’u yavaş yavaş iç saha sendromuna sürüklüyordu!..
Lig’in 2. Yarısı’na İzmir deplasmanında Altınordu yenilgisiyle başlayan Elazığspor’un ilk dakika dolmadan yediği golle mağlup oluşu, başta golde büyük hata yapan Kaleci Soner’in, sonra da rakip karşısında hiçbir varlık gösteremeyen ve isteksizlikleriyle dikkât çeken bordo-beyazlı oyuncuların Eskişehirspor maçında daha yoğun bir tribün baskısına hedef olacaklarına işâretti! 
***
Bu şartlarda Kaleci Soner’e görev verip sergileyeceği performans ve yapacağı kurtarışlarla onu kazanmak da, tersi olduğunda onu taraftarın önüne attığınız için tamamen kaybetmek de vardı?
Kaleci Soner’in tartışıldığı ve hedefe konulduğu bir ortamda onunla forma savaşı vermekte olan Kaleci Ahmet Sabri FENER’i hiç düşünmemek de onu kaybetmek demek olacağına göre sonuçta Hüseyin KALPAR’ın tercihi tâbir câizse kumar oynamakla eş değerdi!.. 
Transfer tahtasını açamadığı için TFF’nin resmî sitesinde altyapıdan 2-3 isim de dâhil olmak üzere toplam 20 futbolcudan oluşan mevcut kadrodan seçim yapmak zorunda olan Teknik Direktör KALPAR’ın bu bahâneyi öne sürerek İzmir’de Elmar’ı orta 3’lünün soluna hapsetmesi misâli futbolcularını asıl mevkîlerinde görevlendirmemesi, müsabaka öncesinde Elazığspor’un Eskişehirspor karşısında en büyük handikabı olarak görünüyordu?
Kalede Soner’i tercih eden Hüseyin hoca, savunmada zaten başka alternatif bulunmadığı için Adem, Mehmet YİĞİT, Sezgin ve Emre 4’lüsünü sahaya sürmüş, Altınordu Maçı’ndaki yanlışından dönerek Elmar’ı daha verimli olduğu çift önliberoda Kadir’le birlikte görevlendirmişti…
4-2-3-1 dizilişinde orta 3’lünün sağında Tom’a forma verilmesi zaten normâldi ama, TATOS’un yokluğunda Alpaslan’ın tek santrafor DIARRA’nın arkasında, Mertan’ın da sol kanatta oynatılması teknik heyetin “bu mevkîlerde oyuncum yok” düşüncesini fiiliyata dökmesi doğrultusundaki tercihlerdi!.. 
***
Eskişehirspor maça oyunu Elazığspor yarı alanına yığarak başlarken, özellikle Hasan Hüseyin ACAR’ın yönetiminde top kullanma yeteneğine sâhip tecrübeli isimleriyle oyuna hâkim oldu ve organize ataklarla bordo-beyazlı takımı hayli sıkıştırdı…
Baskı sonucu kendi yarı alanından çıkamayan ve kalesinde tehlikeler yaşayan Elazığspor, Kadir’in kısa düşen pas hatasıyla oluşan pozisyonda Semih’in ayağından golü yemek üzereyken Mehmet YİĞİT’in tereyağından kıl çeker misâli müdahalesiyle yenik duruma düşmekten kurtuldu!..
Kadir’in yaptığı hata benzeri Adem, Sezgin, Emre ve Alpaslan’ın da yaptığı top kayıpları ve isâbetsiz paslar, tribünlerde giderek artan homurdanmalara yol açarken, Kaleci Soner’le birlikte birkaç oyuncuya yönelik ıslıklı tepkilerle artış eğilimindeyken, Elazığspor hiç umulmayan bir ânda ancak tam zamanında golü buldu…
Alpaslan’ın ara pasıyla gelen DIARRA’nın golü, tribünlerde başlayan homurtuların ve protesto eğiliminin yayılmasına engel olurken, çaldığı düdüklerle âdeta Eskişehirspor’u korumayı, Elazığspor’u ezmeyi ister gibi tavır ve tutumlar sergileyen Hakem Kutluhan BİLGİÇ, AKAMİNKO’nun Mertan’a dirsek vuruşuna kayıtsız kaldığı faul başta olmak üzere neredeyse tüm kararlarıyla tepki topladı ve hedef oldu! 
İlk Yarı’da DIARRA’yla benzer bir tehlike daha oluşturan Elazığspor, kalesinde çok daha net pozisyonlar verdi ve savunma becerisiyle değil, rakip oyuncuların final paslarındaki isâbetsiz denemeleri nedeniyle golü yemedi?
***
2. Yarı’da özellikle öne çıkan ve bence sezonun en iyi performansını ortaya koyan Kaleci Soner, savunmasının aciz kaldığı ve gedik verdiği en az 4 pozisyonda üstelik rakip forvetlerle karşı karşıya kaldığı hâlde “mutlak gol” denilecek önemdeki tehlikeleri tek başına önledi!
Soner’in kurtardıklarına bir de Bruno ile Semih’in kaçırdıkları bariz pozisyonları eklerseniz, Elazığspor’un kazandığı bir maçta aslında tarihî bir farkla hezimete uğramaktan nasıl kurtulduğunu anlarsınız?
Elazığspor ise 2. Yarı’da Elmar, Mertan ve Serkan’ın vuruşlarından sonuç alamadı ve farkı 2ye çıkaramadığı için de maçın son düdüğüne kadar rahatlayamadı!..
Hücumda çoğalamayan Elazığspor’un ofansîf etkisizliğinin sebebi belli!
Gününde olmayan ve formsuz gözüken Kadir’in çıkışı SARPONG’un sol kanada, Alpaslan’ın önliberoya, Mertan’ın da forvet arkasına geçişi doğruydu.
Mehmet YİĞİT’in oyun dışı kalışıyla Ali Fırat’ın ânında oyuna sürülüşündeki kararlılık ve zamanlama da isâbetliydi ama oyundan alınan DIARRA, hem formsuz Tom’a hem de Mertan’a göre daha diri gözüktüğü için bu tercih doğru değildi?
Uzatmalarla birlikte son 18 dakikayı 10 kişi tamamlamak zorunda kalan Elazığspor’da bitime 3 dakika kala skoru korumak adına Tom’un yerine Serkan’ın sahaya sürülmesi de pek yadırganmamalı…
Ancak tek golle kazanmış olmasına rağmen Elazığspor bu sonuca sevinmeli ama galibiyete aldanmamalı?
Ne demiştik baştan?
Elazığspor, Eskişehirspor’u mağlup ederek mutluluk yaşattı hepimize…
Şurası muhakkak ki bu mutluluk gelecek adına değil, sâdece “3 Puan’lık” mutluluktu bize!..

Yazarın Diğer Yazıları