Fuad Ülger

Elazığ'ı Yönetenlere Teşekkürler!

Fuad Ülger

2020 sözcüğü fonetik olarak ağza ve kulağa hoş gelse de hayatımıza o kadar hoş gelmedi. Deprem, sel, çığ, virüs, cinayet, tecavüz, pedofili gibi bir çok konuda bizi yaraladı ve toparlanması zor yaralar açtı.

Devlet her ne kadar ekonomik olarak zor durumda olsa da vatandaşına el uzatmaya çalıştı.

Yukarıda sayılanların hepsi çok kötü. Allah esirgesin. Ancak Elazığlıları en çok vuran hadise 24 Ocak’ta meydana gelen 6.8 şiddetindeki deprem oldu.

Deprem vurdu evler yıkıldı,
Deprem vurdu iş yerleri kapandı,
Deprem vurdu göç verdik,
Deprem vurdu göç aldık,
Deprem vurdu üşüdük,
Deprem vurdu yandık,
Deprem vurdu yardım aldık,
Deprem vurdu yardım ettik,
Deprem vurdu hibe!!!

İşte onu alamadık. Faizsiz kredi dediler 3 milyar 750 milyon tane evrakla cebelleştik. Bir çoğumuz onu da alamadık. Sonunda Elazığ tabiriyle ‘Nahlet Gele’ dedik ve vazgeçtik.

Peki bu krediyi alan olmadı mı? Oldu.

⁃ Siyasi tanıdığı olanlar aldı,
⁃ Bürokrasi tanıdığı olanlar aldı,
⁃ Bankada tanıdığı olanlar aldı,
⁃ Kefil bulanlar aldı,
⁃ Evrakları ‘tamamlayabilenler’ aldı.

Bir sürü kişi aldı!

Bir kaç gün önce Giresun’da üzücü bir sel yaşandı. Dere yatağına konuşlandırılan şehir yer ile yeksan oldu. Evler, iş yerleri adeta birer bataklık haline geldi. İşin mühendislik boyutuna girmeyeceğim. Malumun ilanına lüzum yok.

Öncelikle Giresun’daki vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Hepsinin acısı acımızdır.

Bu felakete maruz kalanlar ne aldılar. Hibe aldılar. Kredi? Onu da alacaklar. Hem de faizsiz. Kim alacak. Kim mağdur olmuşsa o mağdurların hepsi alacak.

Demek ki siyasi tanıdıkları, bürokrat tanıdıkları, bankada tanıdıkları, kefilleri falan yok. Olmadığı için de devlet onlara acıdı ve ayırt etmeksizin hepsine kesenin ağzını açtı.

Halbuki siyasi kanatları güçlü olsa böyle mi olurdu?

İşte bu nedenle benim teşekkürüm tanıdığımız olan siyasilere, bürokratlara, tanıdıklara.

Elazığ halkına çağrım siz de bu saydığım kişilere bir teşekkürü çok görmeyin.

Mazallah onlar olmasaydı biz ne yapardık?

Kıymetli Yöneticilerimiz, Büyüklerimiz; Hepinize ayrı ayrı , tek tek, uzun uzun ve sonsuz TEŞEKKÜRLER.
İyi ki varsınız.

Ya olmasaydınız?!

Yazarın Diğer Yazıları