Fuad Ülger

Bir Taahhüt, Bir Teklif, Bir Talep

Fuad Ülger

Sosyal medyadan bir kaç gündür gençler için hamleler yapmak isteyen duyarlı vatandaşlarımızı görüyoruz. Bunların başında Halis Yıldız geliyor. Kendisini hem severim hem de sayarım. Bazen yapacağım işler dolayısıyla arar danışırım. Fikirlerine ve tecrübelerine gerçek manada güvenir, sağlam bir referans olarak kabul ederim. Realisttir, dobradır, samimi olana bağrını açar, şehirde her ne olay olursa olsun objektif bakar. Bazen şehrin menfaati için pozitif ayrımcılık yapar. Elinden gelse şehirde tek gariban bırakmaz, tek işsiz bırakmaz, tek yoksul bırakmaz. Gördüğüm kadarıyla iki hassas noktası var. Biri yaşlılar, diğeri gençler. Bir de baba dostları var. Onlar mevzu bahis değil. 

Gel gelelim bu ilin gençlerini kurtarmaya. Kurtarmak; onlarla konuşmakla, dertleşmekle olmaz. Onları iş sahibi yaparak olur. Dikkatinizi çekiyorum, işe yerleştirerek değil, iş sahibi yaparak olur. 

Bir insanın ekonomik özgürlüğü yoksa, özgün düşünemez, özgüvenli duruş sergileyemez, kendini ifade edemez, öfkelenir ve ilin yöneticileri başta olmak üzere herkesten zamanla nefret eder. Çünkü kazananların ondan fazlası yoktur, kazananların çoğu kazandığını hak etmiyordur. Bu şekilde vaktinin çoğu dedikoduyla çürür gider. 
 
Halis Yıldız’ın yapmaya çalıştığı şeye çoğu idareci cesaret bile edemiyor. Hal böyle iken ben kendisini kutluyorum. Yaptığı şeyin de küçümsenmeyecek bir durum olduğunu da ifade ediyorum. 

Şehrin gençleri, uyuşturucu kullanıyor, kavga ediyor, silah bıçak kullanarak birbirlerini yaralıyor, kendilerine zarar veriyor hatta intihar ediyor, kahvehaneler lebaleb doluyor, cebinde lira parası olmayan gençler bu ortamlarda ezilip büzülüyor ve sonuç yine başta anlattığım olaya dönüyor. 

Şahsım adına konuşuyorum, hem bulunduğum ortamlar sebebiyle hem de uğraştığım işler dolayısıyla memleketteki hemen hemen tüm katmanlarla bir şekilde bağım oluyor ve muhatap oluyorum. Bu yazdıklarımı ezbere konuşmuyorum. Kulaktan dolma bilgilerle de yazmıyorum. Mantık da yürütmüyorum. Direkt olarak gördüklerimi yazıyorum. 

Peki bu kadar biliyorsan bu şehrin geleceğini kurtarmanın yolunu da biliyor musun? En azından fikrim var. Hem de özgün fikir ve olması kuvvetle muhtemel fikirler. Uzun uzadıya fikir beyan etmeyeceğim. Zira sosyal medya hesaplarından bir kaç saatte harcanamayacak kadar kıymetli fikirler. 

Ama buradan Halis Yıldız aracılığıyla bir taahhütte, bir teklifte bir de talepte bulunacağım. 

Taahhüdüm şu; ben devlet memuruyum. Herhangi bir şekilde görevde yükselme, müdürlük, amirlik, yöneticilik ve aklınıza gelebilecek tüm olumlu şeylerden bir nokta dahi istemiyorum, istemeyeceğim. 

Teklifim şu; herkes egosunu bir kenara bıraksın ve bir toplantı düzenlensin. En fazla 10 kişilik bir toplantı düzenlensin. Lütfedip beni de alın. Bu toplantıda bu şehrin gençlerini nasıl kurtarırız diye bir soru soralım ve herkese 20 dakika süre verelim. Herkesi dinledikten sonra anlatılanları harmanlayıp görev dağılımı yapalım ve herhangi bir ücret veya başka türlü bir menfaat beklemeden çalışmaya başlayalım. Sözde değil özde etki ve yetki sahibi olanlar da toplantıya katılsınlar. Bir de süre koyalım tabi. Ucu açık olmasın. Şayet 6 ay içerisinde şehirde mutluluk, refah oranı artmaz ve emniyetin işi ciddi manada azalmazsa o zaman herkes bildiğini okuyabilir. Ama denilenler gerçekleşir ve denilen şekilde olumlu yönde gidersek o zaman bu çalışmalara hız vererek, 10 kişilik yelpaze de genişletilerek uygulamalar seri bir şekilde hayata geçirilmelidir. 

Talebim de şudur; bu tür fikirler ortaya atanlara Allah aşkına düşman gözüyle bakmayın. Kimsenin şahıslarınızla işi yok. Herkes herkesin bulunduğu makamın hakkını vermesini istiyor. Bu memlekete sevdalı olanlar, geleceğini düşünenler ve içi yananlar bir kaç paylaşım yapınca vatan haini falan ilan etmeyin. Mobing uygulamayın. Onla bunla haber yollamayın. Bu insanları saçma sapan muhabbetlerin içine sokmayın. Yanlış yapabilirsiniz, yanlış yaptığınızda bunu size söyleyenlere teşekkür edin. Cezalandırma yapacaksanız etrafınızdaki yakakaları kendinizden uzaklaştırarak cezalandırın. Velhasıl kelam bu insanlarla uğraşmayın. Bu şehrin seviyesinin biraz yükselmesini istiyorsanız bırakın düşünen kesim yazsın çizsin. Varsın biraz da zülfü yare dokunsun. Ne çıkar. Hoşgörü her zaman iyidir. 

Herkese sevgi ve saygılarımı sunuyor, hayırlı haberlerinizi bekliyorum.

Yorumlar 1
Karataylı 10 Aralık 2021 13:45

Maşallah. Mükemmel derecede özgüvenli bir yazı. Önerilen modelin yarar getireceğinden eminim. Kaleminize, yüreğinize kuvvet. Umarım dikkate alınır.

Yazarın Diğer Yazıları