Fuad Ülger

Elazığ'a Bir Reçete

Fuad Ülger

Dünya genelinde çeşitli nedenlere bağlı olarak su seviyelerinde azalma, mevsimlerde değişiklik yaşanırken; yağışların azalması, havaların normalden fazla ısınması sebebiyle su problemleri her geçen gün artmaya devam ediyor. 

Bazı bilim insanlarına göre bir zaman sonra su savaşları çıkacak ve insanlar bırakın tarımı, içmeye dahi su bulmakta güçlük çekecekler. 

Her ne kadar yetkililer su tasarrufu yapmamızı söylüyorlarsa da esasen dünyadaki kullanılabilir suyun hemen hemen yüzde 75’i tarımsal sulamada kullanılıyor. Ve maalesef ülkemiz başta olmak üzere tarımsal sulamada vahşi sulamadan kendimizi kurtaramıyoruz. Bu yönde tedbirler alınırsa belki olumsuz süreçlerin bizi bulmasını belli bir süre erteleyebiliriz. 

Peki tüm dünyada göstergeler bu yöndeyken, bizler küresel ısınmanın çözümünü mü bulacağız? Yoksa küresel ısınmaya karşı alacağımız gard yöntemlerine mi yöneleceğiz? 

İkisinin de mümkün olduğu ve fakat ikincinin daha rantabl olduğu herkes tarafından kabul edilecektir zannımca. 

Küresel ısınmanın bize yönelttiği tehditler; mevsimsel sıcaklıkların anomali göstermesi, yağışların azalması, yer altı sularının ulaşılmayacak derinlere inmesi vs. Tüm bu etkenleri bir araya getirdiğimizde bir kaç on yıl sonra belki daha erken bir zamanda su problemi yaşayacağımızı tespit edebiliyoruz. 

Yüzlerce yıldır hunharca kullanılan yer altı ve yer üstü sularını geri getirmek çok zor olacağından biz neler yapabiliriz onu düşünmeliyiz. 

Burada özellikle Elazığ siyasetçilerimizi de rahatlatacak reçeteler var. 

Bilindiği üzere Kuzova ve Uluova Sulama Projeleri hem çiftçiyi hem siyasileri zor durumda bırakan bir konu. Umarım en kısa zamanda bu sorun çözülür ve verimli topraklarımız suyla tekrardan buluşurlar. 

Buluşamazlarsa alternatiflere yönelmek en akıllıca yol olacaktır. Hem çiftçi veya köylü alternatif ürünler ekerek birim alandan daha fazla gelir elde edecekler, hem de artık su ihtiyaçları yüzde 70-75 oranında azalacak ve siyasilere daha az serzenişte bulunacaklardır. 

‘’Susuz Tarım’’ ifadesini son zamanlarda fazlasıyla duyuyoruz. Ama ne olduğunu belki çoğumuz araştırmıyoruz bile. Sadece haberlerde ve sosyal medyadaki başarı hikayelerini dinliyor ve tebrik edip geçiyoruz. 

Susuz Tarım’ı bu köşeden uzun uzadıya anlatacak değilim ama susuz tarım ürünleri olan Tıbbi ve Aromatik Bitkilerini sizlere tavsiye edeceğim. Başta Lavanta olmak üzere, Altın Otu, Adaçayı, Kekik ve bunun gibi onlarca tür. Elbette geleneksel ürünleri de ekip üreteceğiz ama alternatif ürünlere de biraz şans vermenin fena fikir olmayacağını söyleyelim ve ekleyelim: 

Üreten toplum yön verir, 
Üreten toplum emir almaz, 
Üreten toplum manipüle edilemez, 
Üreten toplum ikinci sınıfa mahkum edilemez,
Üreten toplum sömürülemez,
Üreten toplum el açmaz, 
Üreten toplum dünyada söz sahibidir, 
Üreten toplum güçlüdür. 

Üretmeyen toplumun ne olduğunu hepimiz yaşayarak tecrübe ediyoruz. 

Sevgi ve Saygılarımla.

Yazarın Diğer Yazıları