Fuad Ülger

Aykırı mısın? Cezalısın!

Fuad Ülger

Aykırı düşünceler ve aykırı fikirler her ne kadar dünyanın gidişatını düzenleseler her ne kadar yeni pencereler açıp insanlara yardımcı olsalar da ortaya atıldıklarında rutine alışmış kişilere, manipüle edilmesi kolay olan insanlara saçma veya ters gelmiştir.

Aykırı insana tahammül etmek kültür işidir, özgüven işidir, bilgelik ister. Aykırı düşüncesi olana deli derler, hain derler, ukala derler, kafir derler hasılı her şeyi derler ama gel anlat meselenin aslını öğrenelim demezler.

Aykırı düşünceden kasıt; sırf muhalefet olsun diye söylenen sözler değildir.

Aykırı düşünceden kasıt; tarihe not düşmek adına altı doldurulmamış tezler değildir.

Aykırı düşünceden kasıt; dikkatleri üstüne çekmek için siyaseten sarf edilmiş cümleler değildir.

Aykırı düşünceden kasıt; gerçek anlamda üzerinde düşünülmüş, gerekli argümanları karıştırıp ciddi araştırmalar yapılmış, ince eleyip sık dokunan ve mantık süzgecinden geçirilerek ifade edilen düşünce ve fikirlerdir.

Mesela dünyanın yuvarlak olduğunu iddia eden Galileo, ömür boyu ev hapsine mahkum edilmiş ve burada ölmüştür. Yaklaşık 360 sene sonra haklılığı ispatlanmıştır.

Mesela tarihin en ünlü filozoflarından Sokrates sırf düşüncelerini ifade ettiği için baldıran zehri içirilip öldürülmüştür.

Mesela Hallacı Mansur ‘enel hak’ dediği için sözün derinliğine bakılmadan idama mahkum edilmiştir. Bu dini bir konu. Katılanlar veya katılmayanlar olabilir ancak bu isim günümüze kadar gelmiş ve fikri hala tartışılıyorsa kayda değer bir şeyler söylemiş olmasındandır.

Mesela İmam-ı Azam Ebu Hanife, Emevi ve Abbasi saltanat sahiplerinin yönetim anlayışını benimsemediği için zehirlenerek, işkence edilerek öldürülmüştür.

Sayılan bu isimleri tanımak için alim, bilim adamı, müderris olmak gerekmez. 10 kişiden 9’u tanır. Peki bu insanların öldürülmeleri hükmünü veren hükümdarların, padişahların, kralların ismini bilen kaç kişi çıkar? Veya öldürülmelerine hak veren kaç kişi çıkar?

Günümüzde özellikle 20-45 yaş arası kişileri genç kategorisine koyarsak, aykırı diyebileceğimiz insan sayısı kaçtır? Öz eleştiri yapalım varsa bu aykırı insanlara tahammül edebilen makam mevki sahibi birileri var mı?

Kurallı 5 cümleyi ıkınmadan, sıkılmadan konuşabilen herkesi siyasete namzet olarak adlandırdığımız için hedefe koymamız ne derece doğru?

Olaylara farklı pencerelerden bakabilen insanları ukalalıkla suçlayıp, itibar suikastı yapmak hangi vicdana sığar? 

Peki bunun yerine yöneticilerin spot cümlelerle, kısa ve öz biçimde toplumu iyiye ve güzele yönlendirmesi daha sağlıklı değil mi?

Bir yöneticinin konuşmak için kürsüye çıktığında kendini veya çalışmalarını anlatmak yerine, ne yapacağını bilmeyen, kararsız ve karamsar gençlere ışık tutacak bir konuşma yapması gerekmez mi?

Kürsüde;

Sevgili gençler evvela yapmanız gereken şey kendinizi geliştirmenizdir. Gelişim sadece maddi anlamda olmaz, kişisel gelişim dediğimiz olay insanın kendini bilmesiyle başlar topluma faydalı bir birey olmakla devam eder. Bu da okumaktan ve araştırmaktan geçer. Size okumanız için şu kitabı öneriyorum deyip bir kitap önerisi vermek ne kadar şık bir davranış olur.

Sözün özü şu ki farklı fikirlere, görüşlere, düşüncelere, buluşlara açık olmak, onları değerlendirmeye almak, fikir sahiplerini şifahen de olsa onore etmekten kimseye zarar gelmez aksine fayda gelir.

En iyi bilenin, en aptaldan öğrenilecek şeyleri vardır.

Sevgiler, selamlar.

Yazarın Diğer Yazıları