Alpay GÖKÇE

Üzerine Alınan Tüm Siyasilerin Dikkatine...

Alpay GÖKÇE

Başta çok kıymetli Sn Valim ve ilimizin değerli siyasileri;

Bugün size belki sizler açısından önemsiz ama ben ve benim gibi düşünen insanlar açısından çok önem arz eden bir  konuyu iletmeye gayret edeceğim.

Aslında size hem bizleri çok sevindiren aynı zamanda üzen bir gelişmeden bahsedeceğim. 

Sevindiren tarafı; artık okuyan, eğitim öğretime önem veren pırıl pırıl bir nesil yetişiyor.

Üzen tarafı; böyle bir nesil yetişirken bizler onlara kolaylıklar sağlayamıyor, işlerini zorlaştırıyoruz.

Sizlerin de malumu bir toplumu en kolay ve en ucuz yoldan kalkındırmanın yolu eğitim, öğretimden geçer.

Yine o toplumu batırmanın, bitirmenin en kestirme ve kolay yolu da cehaletten, eğitimsizlikten geçer..

İleri gelişmişlik gösteren toplumlar mercek altına alındığında  müreffeh yaşam kalite standartlarını eğitim ve bilime borçludurlar.

Buna Finlandiya, Kanada, Güney Kore, ABD, Japonya gibi birçok ülkeyi referans gösterebiliriz. 

Yine cehalet ve eğitimsizlik ile sıkıntı yaşayan coğrafyalara baktığımızda eğitimsizliğin nelere yol açabileceğini görebiliyoruz..

Yakın bir geçmişe kadar bizim ülkemize de cehalet empoze edilip Türk insanı bilimden, eğitimden, teknolojiden, sanayileşmeden uzak tutulmak istendi.

Çok şükür ki her geçen gün cehalete balyoz darbeleri iniyor eğitimin, bilimin önü açılmak isteniyor.

Her ne kadar eğitim ve öğretim alanında problemler yaşansa da geçmişe nazaran bir çok alanda iyileşmeler yapılmak istendiğinin, en azından samimi bir çabanın olduğu görüyoruz.

Yine malumunuz bir ülkenin müdafası savaş cephelerinden önce okul sıralarında başlar. 

Eğitimli toplumları bölemezsiniz, üzerine oyunlar kurgulayamazsınız. 

Milli şuur ile yoğrulmuş nesiller kendilerini ülkelerinin çıkarlarına adar vatanı için çaba harcar bölünmez, ayrışmazlar.

Yukarıdaki cümlelerin ışığından hareket ile konunun özüne geleyim.

Bildiğiniz üzere ilimizde hizmet veren iki tane il halk kütüphanesi bulunmaktadır. 

Gelin görün ki bu iki hizmet binası da ihtiyaca hiçbir şekilde cevap verememektedir.

Saat 08:00 de açılan kütüphanede yer bulabilmek için saat 07:00 de kütüphaneye gidip sıra almanın yarışı içinde olan çocuklarımız var.

Yine değişik saatlerde giden birçok öğrenci saatlerce bekleme salonunda beklemekte zamanını boş geçirmektedir.

Eğitim öğretime ihtiyaç duyulan, hedefini küresel güç olarak belirleyen bir ülkede kitaba ve bilgiye bu denli zor ulaşmanın ne kadar akla, mantığa ters geldiğini sizlerin takdirine bırakıyorum.

Dönem dönem ilimizde insanları kitap okumaya sevk edebilmek için yapılan '' Elazığ okuyor '' gibi kampanyalara denk geliyoruz. 

Bunlar elbette sevindirici ve takdire şayan çabalardır. 

Lakin kütüphanesi yeterli olmayan ve bu konuda çözüm adımları atılmaması bu çabaların ne denli samimiyetsiz olduğunu sorgulamama yol açıyor.

Şehirde bu denli okuma eğiliminde olan çocuklarımız varken ilimize yakışır büyüklükte bir kütüphane yapılmamasının hiçbir mazereti ve izahı olamaz. 

Öğrencilerimiz şehrin ücra semtlerinden merkeze geliyor ve yer bulamadığı için geri dönüyor. Çocuklarımıza bunu reva görmeye kimin ne hakkı var?

Her şeyin tasarrufu olur ama eğitimin, sağlığın, güvenliğin tasarrufu ve görmezden gelinmesi söz konusu olamaz. 

Ülkemizin okuma seviyesi dünya ortalamalarının çok altında. Bu realite konuya ne kadar önemle eğilmemizi gözler önüne seriyor.

Sn Valim ve kıymetli siyasilerimiz;

Hele bir uygulama var ki bir türlü anlam veremedim. Çeşitli düşünce kombinasyonları geliştirmeme rağmen izahat bulamadım.

İl halk kütüphanesi pazar günleri kapalı.

Bir öğrencinin boş günü ne zaman olur? Öğrenmeye ayıracağı en uygun günlerden biri hangisidir? Bilgiye ve kitaba ulaşmanın tatil günü olur mu? Kitap insana gün olarak kapatılır mı? Alternatif öğrenimin tatili olur mu? Siz söyleyin..

Şayet akla uygun bir açıklama var ise yetkililer bu konuda bizi aydınlatır ise çok sevinirim.

Evet değerli okurlar; bu yazıda belki dedikodu, belden aşağı vurma, günlük siyasi polemikler, Acun ile Şeyma, Arda ile Berkay haberleri olmadığı için sizlere çok önemli gelmemiş olabilir!

Kitap dedik, öğrenci dedik, eğitim, öğretim dedik çocuklarınızdan bahsettik. Çok ilgi çekici ve sempatik bir yazı olmadığının farkındayım bu nedenle hoşgörün lütfen!

Bir sonraki yazıda bol dedikodulu bir yazı yazarak bu eksiğimizi kapatırız!

Belki ilin eğitim düzeyi, çocuklarımızın zorlukları, kütüphanenin işlevi sizinde dikkatinizi çeker, sizlerde konuya özen gösterirsiniz düşüncesinden hareket ile yazma gereği duydum. Umarım karşılık bulur. 

Lafın hülasası; 

İlimizi yöneten değerli insanlar, lütfen bu konuda adım atın ve bu sorunun çözümünü önceleyin. Bu durum hepimiz adına üzüntü vesikası olmalıdır. 

Konu en az kaldırım yapımı, çiçek ekimi, kadar önemlidir!

Yazarın Diğer Yazıları