Başkan Irmak, Fırat Gazetesi'ne Konuştu: AKSA çözüme yanaşmazsa Sivrice susuz kalacak!

Son dönemlerde İlimizde adı sık sık elektrik kesintileri ile anılan AKSA, en son Sivrice Belediyesinin elektriklerini kesmişti. Elazığspor tesisleri  ve stadyumun elektriklerini kestikten sonra büyük tepkiler ile karşılaşan kurum, borçların ödenmesi konusunda uzlaşıcı olmamakla eleştiriliyor. Sivrice Belediye Başkanı Ebubekir Irmak da AKSA ile borçların ödenmesi konusunda henüz bir uzlaşı sağlanamadığını belirterek, İlçeyi bekleyen tehlikeye dikkat çekti. Şuan İlçeye geçici çözümler ile su verilebildiğini belirten Irmak, sorunun çözüme kavuşmaması durumda bahar aylarında İlçenin susuz kalabileceğini aktardı. Başkan Ebubekir Irmak hem AKSA ile yaşadıkları sıkıntılar, hem de İlçenin diğer sorunlarına ilişkin sorularımıza şu cevapları verdi:

Sivrice Belediye Başkanı Ebubekir Irmak gazetemize özel verdiği açıklamada Sivrice’ye dair merak edilen birçok konuya açıklık getirerek, vatandaşın olup biten tüm gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde öğrenmesine olanak sağladı. Başkan Irmak sorularımıza şu yanıtları verdi: 
Belediyeniz son günlerde elektrik kesintisi ile gündemde. İki haftadır Belediyenizin elektrikleri yok. Ödeme planı noktasında AKSA ile bir uzlaşı sağlayamadınız mı?

‘BORCUMUZ BORÇ, UZLAŞI İSTİYORUZ’
İki hafta önce bahsettiğiniz gibi AKSA ile bir sorun yaşadık. Onlar Belediyemize ait motor grubunun elektriğini kestiler. Su sondajlarımızın enerjisi kesilmiş oldu. Ama bu bizim AKSA ile yaşadığımız ilk sorun bu değil.  Geçmişte de göreve geldiğim günden itibaren AKSA ile benzer sıkıntılar yaşadık. 1 nisanda göreve geldim. 30 mart günü yine enerjimiz kesilmişti. Sandıklar sayım yaparken yine elektrikler kesildi. Geçen yıl termometreler – 18°gösterirken ocak ayında yine kesitler. Bu kesintiler bize ciddi anlamda zarar verdi. Ramazan ve Kurban bayramlarında da aynı kesintileri yaptılar. Bildiğiniz üzere 15 gün öncede pompalarımızın enerjisini tamamen kestiler. Bizde gerek Kaymakamız, gerek Valimizle ve de siyasilerimiz ile bu konuyu takip ediyoruz.  Biz borcumuzu inkâr etmiyoruz. Borcumuz borç ama bu konuda AKSA’nın tutumu doğru değil. Karşısında tüzel bir kişilik yani şahıs yok. Karşısında Türkiye Cumhuriyeti’nin bir kurumu Sivrice Belediyesi var.  Bugün başkanlar gelir gider ama sizin devletten alacağınız para asla kalmaz. Kaldı ki bu tutumlar ile insanların özgürlük alanları kısıtlanıyor. Savaş anında bile su depolarına dokunulmaz. Bu nedenle doğru yapmıyorlar. İnşallah kısa bir zamanda;  uzlaşma yolunu seçerler. Bizler uzlaşıya her zaman açığız. Gelen paramız belli. Yasal faizlerini koysunlar ama bizim ödeme gücümüze uygun bir ödeme planı çıkarsınlar. Vatandaşımız daha fazla mağdur edilmesin. 
15 gün gibi uzun bir zaman zarfından bahsediyorsunuz. Peki İlçenizde şu an nerelerde su kesintisi yaşanıyor. Bu kesintileri önlemek adına çeşitli alternatifler geliştirdiniz mi?

‘GEÇİCİ ÇÖZÜMLER ŞİMDİLİK VAR’
Bu mağduriyet söz konusu olur olmaz bizler, köylülerimizin sondajlarını devreye soktuk. Buralardan gelen suları depomuza akıttık. Drenaj sistemi ile söz konusu olan akarsuyumuz ile de İlçemizdeki su sıkıntısı en aza indirmek için çabalıyoruz. Ancak; yinede daha fazla mağduriyet yaşanmasın diye günde 5 ya da 6 saat su kesintisi yapmak durumundayız.  Şu an köylüler bahçe sularını bize verebiliyor ama bildiğiniz üzere mayıs ayında vatandaş kendi suyunu kullanmak zorunda kalacak. O zaman idare etmemizde pek mümkün görülmüyor. İlçe o zaman tamamen susuz kalır.  7 mahalle ve yazlıkların suyu tamamen kesilir böyle bir durumda.  Bir de suyun kesildiği gün İlçemizde iki cenaze vardı. Allah için cenaze olduğu gün böyle bir kesinti yapılır mı? 731 minik öğrencimiz, Sağlık Ocağına giden hastalarımız ve de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı 114 şizofren hastamız var. Burası turizm bölgesi, İlçemize gelen yabancıya İlçemizi böylemi tanıtacağız.  İlçenin kalkınması için biz çaba sarf ederken yabancı biri geldiğin de İlçede su olmadığını görecek.
Bu borcun tam olarak tutarı ne kadar? Siz göreve geldiğinizden beri hiçbir şekilde bir ödeme yapmadınız mı?

‘AKSA 360 BİN TL BORÇ DEMEKTE, BİZ GÖRE BORÇ 95 BİN TL’
Bizler göreve geldiğimizden beri güncel borçlarımızın birçoğunu ödedik. Bu borçların büyük çoğunluğu geçmiş dönemlerden kalan borçlardır.  Onların hesaplarına göre 360 bin gibi bir borç var. Bizde bu borcun 95 bin olduğunu söylüyoruz. Bu konuda da uzlaşamadık. Bu borçların bir kısmı da mahkemelik. Yargı ne karar verirse onlarda bizlerde uyacağız. Onlar borcun tamamını istiyor.  Ödeme hususunda anlaşamıyoruz. Oysa bu zikredilen rakamlar AKSA için çok önemli olmamalı.  Onlar 110 bin peşin 60 bin 60 bin TL taksitler şeklinde borcun kapanmasını istemekte.  Bizim bu şekilde bir ödeme gücümüz yok. Aylık bize milli gelirden gelen pay; 77 bin ile 98 bin TL bandında.  Bu şartlarda uzlaşamayız. Bu sıkıntıdan ilçenin kurtulması için, bizler düzgün bir ödeme planında uzlaşmalıyız. 
AKSA ile olan borç bir hayli kamuoyuna yansıdı. Ancak Sivrice Belediyesi’nin geçmişten gelen ciddi bir borcuda olduğu da biliniyor. Belediyenizin toplam borcu ne kadar?

‘TEK BORCUMUZ OLAN YER AKSA DEĞİL’
Zaten ciddi bir borç yükümüz var.  Bu konuda müfettiş raporları da söz konusu. Yargı’ya taşınan borçlarda var. Bu nedenle bizler bu borç yükünü pek aşamıyoruz. Belediyemiz şu an icralık. Göreve geldiğimiz günlerde de Belediyenin bir şeyi yoktu.  Belediyenin neredeyse hiçbir aracı yoktu. Bu konuda çok şükür ilçe kabuğunu kırdı.  Artık Belediyemize ait 19 araç var. 534 tane Belediye çalışanı vardı. Şu an 43 çalışanımız var. Bizlerin tüzel kişiliği var.  Belediyemizin aracı tamire gittiğinde sanayidekiler tamirine yanaşmıyordu. Kendi kişisel kredi kartımız ile işlem yaptırıyorduk. Sadece AKSA’ya borcumuz olsa öderdik.  Maalesef tek borcumuz olan yer AKSA değil. 
Mevcut borçlar için diğer belediyelerimiz ve milletvekillerimiz ödeme koşullarında sizlere yardımcı olmuyorlar mı?

‘HÜKÜMETTEN,  PROJE ÜRETİRSEK KAYNAK ALABİLİRİZ’
Devlette süreklilik esastır. Birçok borcumuz Yargı’da.  Siyasilerimizde, Valimiz de gerçekten borçların kapanması noktasında bir gayret içerisinde.  Hükümetimizin bir proje üretmeden şu parayı alında borcunuzu kapatın diye bir uygulaması söz konusu değil.  Bize sadece proje karşılığında kaynak aktarılır. Her belediyenin kendi bütçesi var. Bu nedenle diğer belediyelerimizin de bu konularda bize yardımcı olması zor.  Ancak Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve de bakanlarımızın bölgemize büyük bir ilgisi var. Her platformda; İlçenin turizm bölgesi olduğunu ve yatırımların gelmesi gerektiği vurgulanıyor. İlçemizde 400 kişilik Kadın Tutuklu Evi var. Belediye Hizmet Binası ve Hükümet Konağı’na İnşallah bu yılın sonunda taşınacağız. Kayak Merkezi’nin yolu yine mahallerimizde yaptığımız kilitli parke taşı,  gölün kenarına yapmış olduğumuz dört adet parkımız, parkın içerisinde amfi tiyatromuz bile söz konusu.  
 İlçe halkı da belediyenin borç yükünün fakında ve halk, parklara girişlerden ücret alınmasını bu şekilde belediyeye bir kaynak oluştursun istemekte. Bu konuda bir adım atmayı düşünüyor musunuz? 

‘BİZDE GÜNÜBİRLİK KAZANÇ ELDE ETMEK İSTİYORUZ’
Çok doğru. Onun şu anda çalışmasını yapıyoruz. Arazi bizim değil, Milli Emlak’a ait olduğu için; onlardan talep ettik. Talebimiz kabul gördüğü takdirde ihale yoluyla kiralamaya çıkacağız. Yalnız oranın bakımını üstleneceğiz, oradaki ihtiyaçları kiralayan firma karşılayacak. Orada tanzim satış yerlerini de hayata geçireceğiz. Olumlu bir şekilde sonuçlanacağını düşünüyoruz. Bunları planlarken Belediyemize bir maddi kaynak oluşturma fikrimizde vardı.  Belediyemize girdiler gelsin, günübirlik olsa da gelir elde etmiş oluruz.  Oradaki tanzim satış yerleri sayesinde esnafımızda kazanır. Yani bürokrasi ile hemen her şeyi çözemiyoruz. İnşallah yakın bir zamanda bu sorunu çözeriz. 
Sivrice denilince imar konusuna değinmeden geçmek olmaz. İmar sorununun çözümü adına olumlu adımlar atılabildi mi? İlçenizde Dubaili iş adamları orada büyük bir yatırım planlıyor yani iş adamlarına istedikleri araziyi verebilecek misiniz? 

‘İMARI ÇÖZMEDEN, YATIRIMCI BİR ÇANTA DOLUSU PARA İLE GELSE DE BİR ŞEY YAPAMAZ’
Göreve geldiğimiz günden itibaren en büyük konularımızdan biride gölün temizliği ve imardı. Gölün etrafını imara açmak istiyorduk.  Geldiğimizde çarşı merkezi hariç hiçbir tarafta imar yoktu. İmarda hızlı bir şekilde yol aldık. İlk etapta 1 /25.000 ve 1/100.000 imarları tamamladık. Şu an 1/5000 bakanlıkta. 1 /5000’lik imar planımızın geçtiğimiz hafta İl Özel İdaresine geldiğini öğrendik. İl Özel İdaresi inşallah bu haftalarda ilana çıkacak. İhaleler yapılacak ve İnşallah bizler 3 ya da 5 ay gibi bir süre zarfında imar sorunumuzu çözmüş olacağız. Bu sorunu çözümlediğimiz takdirde;   İlçemizde bir tek kendi bölgemize değil, uluslararası hizmet üretebileceğiz. İmar planı tamamlandığında, yatırımcılara hızlı bir şekilde adres gösterebileceğiz. Şimdi yatırımcı bir çanta dolusu para ile de gelmiş olsa, hiçbir şey yapamaz.  Kamuoyu, göreve geldiğinizden beri üç yıldır imarı konuşuyorsunuz diyebilir. Buna açıklık getirmeliyiz. Diğer iller gibi hemen bu sorunu çözemiyoruz. Çünkü, İlçemizde birinci, ikinci ve de üçüncü derece sit alanları var. Yani gölün kendisi birinci derece sit alanı. İçinde batık  şehir var oranın dokunulmazlığı var. Yine Hazarbaba eteklerinde endemik bir bitki örtüsü var.  Geçtiğimiz günde tarihi bir kale çıktı. Hâl böyle olunca; sürekli bir site rastlıyoruz. Dördüncü ve beşinci sit alanı olsa işimiz daha kolaydı.  Hızlı şekilde yolumuza devam ederdik. İnşallah işin sonuna geldik.
İmar sorunu çözülmeden ilçede pek bir şey yapmanın söz konusu olmadığını aktarmış olsanız da yatırımcılara adres gösterdikten sonra ilçenizdeki işsizlik sorununun da çözüleceğini düşünüyor musunuz?

‘İŞSİZLİK SORUNUMUZ KALMAZ, İLÇEMİZDE 3 AY DEĞİL 12 AY TURİZM FAALİYETLERİ YAPILIYOR’
Kesinlikle ve kesinlikle ilçemizde istihdam sıkıntısı kalmayacak. İlçemiz dört mevsim turizmin yapılacağı bir yer. Termal turizmde devrede Maden Teknik Arama Enstitüsünün İlçemizin güneydoğusuna 25 kilometre uzağında yaptığı çalışmalar var. Bu çalışmalar neticesinde; Doğanbay köyünde 2009’da derin sondaj kuyusunda çalışmalar başlattık. Şimdi bu çalışmaların neredeyse sonuna gelindi ve oradaki su 49° bir sıcaklığa ulaştığı bilgisi verildi. Yani bu gelişmeler ışığında termal tesisi de ilçemize katacağız. Bir iş adamımız, ilçede sondaj ve otel ruhsatını aldı. Özellikle yurtdışında ulusal anlamda isim yapmış otel zincirleri bile imar konusu tamamsa yatırıma hazırız dediler.  Turizm tesisleri İlçemizde olsun istiyorum. Geçenlerde gördük; başbakanımız, bakanlarımız ve siyasilerimiz kentimize geldiğinde; şehir merkezinde konakladılar. Coğrafyası daha elverişli olan göl manzaralı İlçemizde konaklasın isterdik.  Göle yapılan yatırım asla boşa gitmez, çünkü su var. Medeniyette insanlıkta suyla var olmaktadır.  Kayak merkezimiz sayesinde kayakçılık gelişti. Bunun yanı sıra;  dalış turizmi, yamaç paraşütleri etkinliklerimiz var. Yıllardır gölün imarı yapılmadığı için seyir yerlerimiz ve de olta balıkçılığının yapılacağı yerler henüz yok. Marina gibi alanlar yok. Bunların olması gerekir. Bu altyapılar tamamlandığı zaman yerli ve yabancı yatırımcılar İlçemize gelebilecek. İlçemize pozitif bir bakış açısı var. Çünkü İlçemizde sadece 3 ay değil, 12 ay boyunca turizm faaliyetleri yapılıyor. Birde inanç turizmini de devreye koyabiliriz. Kış turizminde eşsiz manzara ile kayakçılara ev sahipliği yapıyoruz. Baharda doğa yürüyüşleri,  Yazın ise göl turizmi söz konusu. Sivrice Hazarbaba dağında bulunan üç semavi dinin atası Hz. İbrahim'in babası Âzer'in mezarına ulaşımda düzenlenecek bunu inanç turizmine kazandırmak istemekteyiz. Ve de batık kentimizde de dalış turizmine iyice açabilirsek el birliğiyle Sivrice’mizi daha da güzelleştiririz. 
İlçenizdeki vatandaşlar, kullanma ve içme suyunda sıkıntılar yaşadığını belirtiyor. Bu sorunu giderecek çalışmalarınız söz konusu mu?

‘KAYIP KAÇAĞI ÖNLEMEK BİZİM İŞİMİZ’
Yaklaşık iki yıldır bu sorunu pek yaşamıyoruz. Ancak bu yıl küresel ısınmadan dolayı bir takım sıkıntılar söz konusu oldu. Tarım arazilerinde maalesef tespit edemediğimiz kaçak su kullanımları var. Zaman zaman bu sıkıntılar bu nedenle yaşanıyor. Kullanma suları içinse de klorlama işlemimiz devam ediyor. Kayıp kaçağı önlemek bizim işimiz. Bizlerde bunun üzerine gitmeye çalışacağız.
İlçenizin turizm potansiyelinden bu denli bahsetmişken, bu yıl içerisindeki İlçede ağırlayacağınız turist hedefinizden bahseder misiniz?

‘DÖNÜP DOLAŞIP İMARA TAKILIYORUZ!’
Maalesef dönüp dolaşıp aynı noktada yani imar konusunda tıkanıp kalıyoruz. Gelen misafirimizi konaklatamıyoruz. 5 bin olan İlçe nüfusumuz yaz aylarında 60 bine ulaşıyor.   Kış ve yaz turizmine gelenlere ne yazık ki konaklama imkanları sunamıyoruz. Toplu konut projemiz var bunlar hayata geçerse daha rahat edeceğiz. Şu an vatandaş evini yenilemek istese de yazlıkta yapmak istese ruhsat alıp bu işlemleri yapamıyor. İmar sorunu kalkar kalkmaz, kaybettiğimiz nüfusumuz gelecek. 2018’de doğalgaz sorunu da çözülecek yatırımcıda geldiğinde hem ticari yönden hem istihdam yönünden bir atılım olacak.
Dubaili yatırımcılar eğitim kompleksi de düşünüyor. İlçeniz genelde turizm eğitimleri ile adlandırılıyor olsa da İlçede çeşitli bölümlerde de eğitim yuvaları görebilecek miyiz?

‘İLÇEMİZE FAKÜLTELER KAZANDIRMAK İSTİYORUZ’
İlçemizde yurt sorununu çözerek, Sivricimize turizm ve spor alanında öğrenci yetiştirecek sadece meslek yüksekokullarının değil fakültelerin olmasını istiyoruz. Rakım olarak ilçemiz boks müsabakalarının yapımına son derece uygun. Yamaç paraşütü, yüzme, dalgıçlık, kayakçılık bunların hepsi birer spor.  Sadece bu mu tarım ve ziraat denilince de İlçemiz unutulamaz. Mesela arıcılık son derece iyi düzeyde. Öğrenci uygulama alanı da bulursa eğitimi süresince diplomasını alır almaz istihdam edilebilir. 
İlçenizde bulunan esnaf dışarıdan gelenlerin kendilerinden alış veriş yapmadıklarını ve pahalıymışız gibi bir algı oluşturulduğunu belirtiyorlar. Gerçekten ilçeniz pahalı mı?

‘FİYAT FARKI ÇOK BÜYÜK OLAMAZ’
İşin doğrusu öngörüler farklı, esnafında vatandaşında haklı olduğu yerler var. Esnafımız bir araya toplansa fiyatlar çok daha düşük olacak.  Fiyat farkı çok büyük olamaz. Fiyat farkı çok büyük olduğu zaman zabıta ekiplerimiz gerekli önlemleri alır.  Esnaf ve vatandaş arasında kaynaklanan bir yanlış anlama olduğunu düşünüyorum. 

Röportaj: Kübra TÜRKAN