Vali Kaldırım'dan Önemli Açıklamalar!

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım, son ayların en tartışmalı konularından biri olan Üniversite arazisinin yabancı yatırımcıya verilmesine ilişkin görüşlerini net olarak açıkladı. 'Kamu arazilerinde hiçbir ayrım yapmam' diyen Vali Kaldırım, yatırım amaçlı İl Özel İdaresine ait bir arazinin kendisinden istenmesi durumunda makul ve şehre değer katacak her yatırım için araziyi seve seve verebileceğini söyledi. Üniversite arazisinin yatırımcıya tahsis edilmesi ve prosedürün başlatılması için gereken yazışmaların yapıldığını da belirten Vali Kaldırım, ancak nihai kararın şehrin dinamikleri tarafından verileceğini söyledi. Şehirlerin böylesi marka yatırımları kaçırmaması gerektiği uyarısı yapan Kaldırım, Üniversite arazine yapılacak yatırım için şehirlerin hatta bakanların bile sırada olduğunu aktardı.

TAKİP ET

Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım kısa bir süre önce İlimize gelerek görevine başladı. Daha bir yılı dolmadan çalışmaları ile vatandaşın gönlündeki yerini alan Vali Kaldırım'ı makamında yakalayabilmek de bir hayli zor. Bu yoğun gündemine rağmen bize zaman ayırarak sorularımızı cevaplayan Vali Kaldırım, kentin gündemine ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu. Yatırım, eğitim, terör, turizm üzerine konuştuğumuz Vali Kaldırım, sorularımızı da içtenlikle cevapladı. Röportajımızın birinci bölümünde Vali Çetin Oktay Kaldırım ile yatırım ve yatırımcı üzerine konuştuk. Vali Kaldırım'ın diğer konulara ilişkin sorularımızı cevaplandırdığı röportajımızın ikinci bölümünü ise ilerleyen günlerde okuyacaksınız. Vali Kaldırım yatırım ve yatırımcıya ilişkin sorularımıza ise şu cevapları verdi:

Sayın Valim ilk geldiğinizde karamsar bir tablo çizildiğinden bahsetmiştiniz. Bu tabloyu hala görüyor musunuz?

'ŞEHRİN VİZYONUNU YENİLEMESİ LAZIM'

Vatandaşı ben karamsar görmüyorum. Yani vatandaşın gündemi olumlu. Vatandaş zaten yapılan hizmetlerden son derece memnun. Bunu bizatihi vatandaştan, esnaftan, köylerden, iş dünyasından duyuyorum ve bunu hissetmek de mümkün. Vatandaş da bir karamsarlık yok. Tabi hizmetler yapıldıkça talepler, beklentiler değişiyor. Bu da son derece doğal bir durum. Elazığ kamu yatırımları açısından gerçekten çok iyi hizmet alan bir yer. Sorunlarını da büyük ölçüde çözmüş bir şehir. Devlet buraya kamusal alt yapı olarak; yol, köprü, baraj, spor tesisi, havaalanı, ulaşım, sağlık gibi yatırımları yaptı, yapıyor ve yapmaya da devam edecek. Bunu özellikle sivil toplum açısından söyledim. Burada birçok konu sorun olmaktan çıkmıştır. Güzel hizmetler de yapılıyor. Buna özel sektörün de ayak uydurması lazım. İkincisi şehrin vizyonunu yenilemesi lazım. Olumsuz bakıştan çıkıp, 'Biz bir dünya kenti nasıl oluruz, dünyada başarılı olmuş şehirler nasıl başarılı olmuş, biz bu şehri akıllı nasıl yönetiriz, nasıl daha ileriye taşıyabiliriz, nasıl doğru odaklarız, vizyonu nasıl daha iyi belirleyebiliriz?' diye düşünmesi lazım. Bu noktada şehrin biraz karamsar yapıdan kurtulup, vizyon koyup, hedefler koyması gerekiyor. Bunu söyledim aslında. Böyle bir ihtiyaç var. Yapılan bir sürü hizmet var. Bunlar için teşekkür edip gündemimizden çıkarmamız, yeni hedefler, yeni gündemler belirlememiz lazım. Bunu ifade etmeye çalıştım. Birçok yerde de ben görev yaptım. Elazığ ölçeğinde illerle de kıyaslıyorum. Gerçekten olağanüstü hizmetler almış bir şehir ve yeni yatırımlarla da daha da gelişecektir. Kamu üzerine düşeni yapıyor ama biraz da özel sektörün çalışması lazım. Vizyonunu geliştirmek lamız. Burayı biraz daha yeni nesil endüstrilere odaklandırmak lazım. Yazılım noktasında, katma değeri yüksek ürünler üretme noktasında, bilişim noktasında, teknolojik yatırımlar noktasında biraz daha çalışmak lazım. Ar-Ge merkezleri ile birlikte biraz daha inovatif yatırımlar, biraz daha yenilikçi yatırımlara ağırlık vermek lazım. Yani şehrin kendisini bölgesinden ayrıştırması gerekiyor. Vizyonumuzu iyi belirleyelim, iyi odaklanalım, iyi çalışalım ve olumsuz havayı da dağıtalım. Zira dışarıdan gelen yatırımcı da bu olumsuz havayı görmek istemez. Karamsar bir tablo ile karşılaşmak istemez. Şehrin buna hazır olmasını ve vizyonunun çok geniş olmasını ister. Siz zaten vizyonunuzu ne kadar geniş tutar, hedefinizi ne kadar büyük tutarsanız o kadar da başarılı olursunuz. O kadar motive olursunuz. Biraz kısırdöngülerden kurtulması lazım şehrin. Her devletten bekleme, devlet yapar. Devlet ne ihtiyaç varsa giderir. Devletimizin gücü yerinde. Finansman noktasında bir sıkıntı yok ama artık şehirlerin motor gücü de özel sektör. Akıllı çalışan şehirler başarılı oluyor günümüzde. Bunu kamu gücüyle yapmıyor. Kamu alt yapıyı tamamlayarak şehirleri yatırım yapabilir hale getiriyor, yaşanabilir hale getiriyor ama artık şehirlerin dinamosu ekonomi. İyi odaklanan şehirler de başarılı oluyor. Bugün dünyada düşen şehirler var, yükselen şehirler var. Biz de onu kastediyoruz. Yönümüzü iyi belirleyelim, odaklanalım ve dünyada yükselen bir şehir olalım. Bu potansiyelimiz de var.

Son dönemlerde İlimizdeki yatırımcılar ile yabancı yatırımcılar arasında çeşitli protokoller imzalandı. Peki, şehre katma değeri daha büyük olacak yatırımlar açısından bir gelişme var mı?

'BU YATIRIM İLE ELAZIĞ, BÖLGESİNDE ÖN PLANA ÇIKAR'

Yerli ya da yabancı bütün yatırımcılara kapımız açık. Hepsinin hizmetindeyiz. Bu şehre istihdam sağlayacak her yatırım bizim için kıymetlidir. Dolayısıyla biz yatırımcıya sadece yabancı yatırımcı gözüyle bakmıyoruz. Elazığ'da yetişmiş, Türkiye'de yetişmiş çok kıymetli iş adamları var. Hala Elazığ'da yatırımını yapan insanlar var. Dolayısıyla biz yatırım gelmesini bekliyoruz, arzuluyoruz. Özellikle de şöyle ciddi katma değer sağlayacak, istihdam sağlayacak ama ondan öte yeni teknolojiler getirecek, yeni alanlarda yatırım yapacak ya da potansiyeli olan sektörlere yatırım yapacak yatırımcılara ihtiyacımız var. Bunu özellikle vurguluyoruz. Bu şehri ön plana çıkaracak yatırımlar bunlardır. Aslında böyle bir yatırım var şimdi. Katar'dan Flora Grup Türkiye'de Bader Holding adı altında yapılanmaya başladı. İlk yatırımlarını da Türkiye'de Elazığ'a yapıyorlar. Bu bizim için büyük bir şans. Ağırlıklı olarak da yatırımlarını bilişim sistemleri, teknolojik çözümler, kamera sistemleri, yazılım alanında yapıyorlar. Bu alanlarda çözümler üreten yatımları var. Katar'ın da yüzde 60 tedarikini sağlayan bir şirket. Yeni sektörlere, yeni alanlara yatırım yapan bir firma. Buraya davet etmiştik yatırım için. Zaten kendilerini önceden de tanıyordum. Kendisi de var olan bir sektörde yatırım yapmayacağını söylemişti. Burada özellikle hedef kitle motorlar ki dünyanın en önemli yeni sektörlerinden biri. Özellikle elektrikli araçlarının Ar-Ge çalışmalarının çok çabuk gelişmeye başlaması, ciddi finansmanlar sağlanması ve Tesla, Toyota gibi ciddi firmaların bu alana yatırım yapması ile bu geleceğin sektörü. Artık bunu herkes kabul ediyor. Tabi dünyada önemli firmalar, akıllı firmalar bu sektörde yer almaya çalışıyor, bu sektöre yatırım yapıyor. İlimizde de Muzaffer Bey, Sezgin Motor bu alanda ciddi bir deneyimi olan, uzun zamandır üretim yapan bir firmaydı. İkisini bir araya getirdik ve kendisi burada yatırım kararı aldı. Bu son derece önemli ve katma değer sağlayacak bir yatırımdır. Elazığ'a değil sadece Türkiye'ye ciddi katma değer sağlayacak bir yatırımdır. Sadece elektrikli araçlar noktasında değil, motorun kullanıldığı her sektöre yönelik bir yatırım bu. Dolayısıyla yepyeni bir alana yatırım yapmamış oluyor. Elazığ'da bu alanda ön plana çıkacak bir şehir olacak bu yatırım ile. Ben çok önemsiyorum bu yatırımı. Yatırımın büyüklüğünden veya sağlayacağı istihdamdan ziyade, bu sektörün geleceği noktayı gördüğüm için bu yatırımın İlimize, Ülkemize katacağı değeri önemsiyorum. Bütün projelerini hazırladılar. OSB'de kendilerine yer tahsisi de yaptık. İzin süreçleri bittiğinde bir ay içerisinde yatırıma başlama sözü de aldık. Onun dışında şehrin potansiyellerini de sunduk ve ek yatırımlar da düşünüyorlar. Katarlı yatırımcı şehir için Türkiye için fevkalade bir yatırım yapıyor. Onun dışında Suudi Afrina Grup geldi. Onlarda başladılar yatırımlarına. Hayvancılık, besicilik ve süt hayvancılığı üzerine yatırımları var. Yeni yer talepleri var. Onlar da yatırımlarını büyütecekler ve entegre yatırıma kadar gidebilecek büyüklükte bir yatırım. Hayvancılık ile ilgili yine Katarlı bir yatırımcı geldi. Onlar da potansiyele bakıyor. Yerleri gezdirdik. Onlar da kararını verecektir. Dubaili Armada Grup var. Onlar da aslında yatırım kararı aldılar. Hem şehir içinde hem de Hazar Gölü çevresinde yatırım kararları var. Şehrin vermesi kararlar var, hususlar var onu bekliyorlar. Şehir hazır olduğunda onlar da yatırımlarını yapacaktır.

Bu yatırım için Üniversiteye ait bir arazi için talep vardı. Rektör Bey'in bu arazinin daha çok üniversite için kullanılmasından yana bir tavrı var sanki. Bu konudaki düşünceniz nedir?

'KARARI ŞEHRİN DİNAMİKLERİ VERECEK'

Ankara'da vekillerimiz ile Rektör Bey'in de bulunduğu bir toplantı yaptık. Herkes olumlu yaklaşıyordu bu yatırıma. Herkes bu işin çözüleceği noktasında hem fikirdi. Ben yatırımcı noktasında bir sıkıntı görmüyorum. Yatırımcıyı ikna ettik. Zaten bu tür yerler yani kamu arazileri kendilerine bedelsiz verilmiyor. Başka şehirlerde hangi kriterler çerçevesinde bu araziler veriliyorsa bu yatırımcı da bedeli karşılığında araziyi edinecek. Kendisi başvurusunu yaptı zaten. En az 7 bin istihdam ve bir milyar doları aşkın bir yatırım öngörüyorlar. Karma bir yatırım. Dünyada akıllı şehirlerin sanayi dışında çevreci yatırımlarla ön plana çıkmış şehirlerin talep ettiği, hizmet sektöründe bir yatırım. Dolayısıyla bu yatırımın şehre ciddi vizyon katacağını düşünüyorum. Arkasından birçok yerli ve yabancı yatırımcıya da buraya çekeceğine inandığım bir yatırım. OSB'nin iki katı istihdam sağlayacak bir yatırım. Ama şunu vurgulamak isterim ki bu tür yatırımlar şehirler hazırsa, kabul görürse yapılabilir. Şehrin dinamikleri var; iş dünyası var, STK'ları var, ki bu yatırım kabul de görmeyebilir. Yatırımcı teklifini sunar ama şehir uygun da görmeyebilir. Oturur tekrar düşünülür, konuşulur ve 'Böyle bir yatırım talep etmiyoruz, istemiyoruz' derlerse o zamanda yatırımcı başka şehirlere bakar. Başka şehirler de davet ediyor zaten yatırımcıyı. Takip ettiğim kadarıyla Antalya, Mersin, Denizli'ye gidip görüşmeler de yaptılar. Buralardan da davet ettiler kendilerini. Bakan düzeyinde davetler var.

Yani yatırımın başka ile kaçma durumu mu var?

'VALİ OLARAK YAPACAĞIMI YAPTIM'

Vali olarak yapacağımı yaptım. Vali olarak davet ettim, potansiyelleri sundum. Alternatif arazileri de sundum değerlendirebilecekleri. Hazar Gölü dahil, Keban dahil. Hangi koşullarda kendilerine bu arazilerin verileceğini sundum. Kendileri de yatırım kararı aldılar. Ancak nihai kararı verecek merciler şehrin dinamikleridir. Tekrar bir değerlendirme yaparlar. Ben vali olarak çok yenilikçi, akıllı şehirlerin talep ettiği bir yatırım olduğunu görüyorum. Karma bir yatırım. Hem sağlık, hem eğitim hem de turizmi kapsayan bir yatırım. Bizden nerede yer istediklerini belirttiler. Biz de gereken yerlere yazdık. Bu arazilerin tahsis edilmesi ve gerekli prosedürün başlatılması için. Oturup konuşurlar. Üniversite de şehrin dinamikleri ile siyasileri ile oturup bir değerlendirme yapar. Ona göre karar verirler. Ben Vali olarak kamu arazilerinde hiçbir ayrım yapmam. Bir yatırımcı gelip İl Özel İdareden yer istese ve yapacağı yatırım makul, ciddi istihdam sağlayacak, katma değer sağlayacak bir yatırımsa kurumsal hiçbir taassuba girmeden seve seve araziyi tahsis ederim. Bizim burada en büyük amacımız istihdam sağlanması. Halk günü yapıyorum mesela. Ya da değişik şekilde vatandaş ile görüşüyorum. Çoğu talep iş noktasında. Binlerce insana istihdam sağlanması fevkalade bir durum. Şehirlere ciddi değer katar ve fark yaratır. Dolayısıyla bu tür uluslararası marka yatırımları şehirlerin kaçırmaması gerekir, iyi değerlendirmesi gerekir. Ama yine söylüyorum bu konular şehrin dinamiklerinin ortak akılla karar vereceği konulardır.

İlimizde 2017'de 11 bin 800 civarı bir istihdam yaratıldı. Şimdi sadece bir yatırımda 7 bin istihdamdan bahsediyorsunuz. İlimizin 2018'de çok daha büyük bir istihdam hedefi mi var?

'ELAZIĞ TARİHİNİN EN BÜYÜK FIRSATLARINDAN BİRİNİ YAKALADI'

Kesinlikle. Şöyle söyleyeyim; Elazığ özel sektör açısından kabuğunu kırma noktasında. Şuanda bu noktada yönünü tayin edecek. Yani; özel sektörde nereye gidebileceği, nasıl bir sıçrama yapabileceği ya da yerinde sayıp, saymayacağı noktasında. Elazığ böyle bir aşamada. Ve Elazığ tarihinin en büyük fırsatlarından birini yakaladı. Çünkü 6. bölge teşviklerinden faydalanma isteği yıllardır talep edilen ama bir türlü gerçekleşmeyen bir durum. 4.bölge teşviklerinden 6.bölge teşviklerinden faydalanır bir noktaya geldi. 6.bölge teşviklerinden yararlanacak iller arasında da en avantajlı illerden birisi. Bu tarihi fırsatı yakaladı. Bunun yanında bir enerji desteği geldi. OSB dışında 5 milyon üzeri yatırımlar da bu 6.bölge teşviklerinden yararlanacak. Bu Elazığ'ın yıllardır istediği ve liste başı yaptığı bir konuydu. Bu çözüldü. Ayrıca 2. OSB'yi çok kısa bir sürede kurduk. Şuan 3. OSB için çalışıyoruz ve İhtisas OSB'miz var. Onu geliştirme noktasında çalışmalarımız var. Hayvan ve tarım ürünlerinin bulunduğu bir İhtisas OSB'miz var ve bir Besi OSB'si kurma çalışmalarımızda da yarıya geldik. İnşallah onu da kısa zamanda tamamlayacağız. Yatırım ve ulaşım noktalarında bir sıkıntı yok. Kalifiyeli iş gücü noktasında, şehrin yaşanılabilirliği noktasında da bir sıkıntı yok. Dolayısıyla yatırım ortamı açısından değerlendirdiğimizde Elazığ bu teşvikler ile birlikte ön plana çıkan bir il konumunda. Ama şehrin tüm dinamiklerinin bunu çok iyi görüp, değerlendirip, sahip çıkması lazım. Hem var olan yatırımcıya, hem de gelecek yerli, yabancı yatırımcıya sahip çıkması lazım. Bu sıcaklığı, bu ilgi ve alakayı gördüğü zaman her yatırımcı buraya gelir. Bunu sağlayabilirse bu şehir özel sektör anlamında bir sıçrama yapar ve bölgesinde ön plana çıkan, cazibe merkezi olan, ciddi katma değer üreten, ciddi istihdam sağlayan bir il haline gelir. Ancak bunu değerlendiremezse şikayet ettiğimiz konular ile yüzleşmeye devam ederiz. Bu kısır döngüyü şehrin kırması lazım. Bunu kırmanın yolu da belli; gelen yatırım talepleri iyi değerlendirilmeli, gelen yatırımcıya çok iyi davranmalı, o sıcaklığı vermeli. Sadece bu yatırım değil onun arkasından gelecek yatırımları da iyi değerlendirdiğimizde 2017'de yakaladığımız başarının çok daha üstüne çıkacağımızı görüyorum. Şehrimiz, sanayi şehri ya da ekonomisi güçlü şehir olarak saydığımız şehirler arasına girebilecek potansiyelde bir şehir. Bu da sonuçta dönüp dolaşıp şehrin insan yapısına bakıyor, vizyonuna bakıyor, hedeflerine bakıyor. Bu hedeflere ne kadar kilitlendiğimize, ne kadar birlik bütünlük içinde hareket ettiğimize bakıyor. Bunu sağlayabilirsek biz 11 bin 800'lü rakamları çok rahat aşarız. Röportaj: Fatih ATABEY

Bakmadan Geçme