Çağlar: Elazığ'ı, Harput kurtaracak!

Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Mehmet Çağlar Manas Gönül ve Kültür Evi'nin düzenlediği programa katılarak vakfın yıllardır yayımladığı dergisi 'Elazığ'ı, hem de vakfın çalışmalarını anlattı.

Manas Gönül ve Kültür Evi'nin düzenlediği programa Elazığ Eski Belediye Başkanı Şükrü Kacar ve çok sayıda şair ve edebiyat dostları katıldı. Programda Devlet Sanatçımız, Elazığ Musiki Cemiyeti ve Devlet Korosu Kurucusu Naci Sönmez Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün sevdiği şarkılardan oluşan repertuarla küçük bir konser verdi. Ayrıca İlimizin duayen sanatçılarından Mustafa Döner, Nihat Kazezoğlu, Fethi Açıkgöz de Harput musikisi eserlerini seslendirdi. Programda müzik dinletileri ve İlimiz şairlerinin seslendirdikleri şiirleri ile kulakların pası silindi. Şehrimizin sohbet adabını günümüze taşıyan program, katılımcılardan büyük beğeni aldı.

'ELAZIĞ KÜLTÜR VE TANITMA VAKFI, ANKARA'DAKİ EVİMİZ'

Programın açış konuşmasını gerçekleştiren Eğitimci Yazar ve Şair Bedrettin Keleştimur konuşmasında 'Ankara'da bir evimiz var: Ankara Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı. Ankara'da bu şehrin nezih insanları, vefalı dostları bir araya gelmişler. Sıla ile gurbet arasında çok güçlü bir bağ oluşturmuşlar. Şehrimizin artarak verdiği nitelikli göçlerle birlikte şehrin kimliğini ve bu kimliğin önemini sivil toplum örgütlerinin giderek artan rollerini sosyal, kültürel ve iktisadi hayatımıza katkılarını başta Ankara vakfımız olmak üzere sivil toplum örgütlerinin önemini daha iyi kavramaktayız. Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı verimliliği ve şehre sağladığı katma değer ile Türkiye'de bir modeldir. Bu güne kadar 3 bin öğrenciye burs vermişlerdir. Bu bir felsefedir. Şehre bağlılıktır. Geçmişe baktığımızda Elazığ'da yapılan onlarca organizasyona maddi ve manevi katkıları olmuştur. Elazığ'ı temsil etme noktasında fonkisyonel bir görev icra etmektedirler. Bu şehrin tarihinde geleceğimizde iz bırakacak çok önemli işler ifa ettiklerini söyleyebiliriz. Vakfın önemli çalışmalarından bir tanesi olan, Harput Senfonisini bir büyük idealin gerçekleşmesi olarak nitelendirebiliriz. Fikret Memişoğlu'nun hayalinin gerçekleşmesi olarak, Harput Musikimizin devasa bir çalışması olarak, coğrafya sınırlarımızın dışına taşınması olarak değerlendirilmesidir. Çayda Çıra Parkının açılması, Harput'un UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınması çalışmaları da vakfın önemli çalışmalarındandır. Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı bu şehrin manevi kimliğinin de adresidir. Bu şehrin Ankara'daki ilim ve irfan ocağıdır. Bu şehrin Ankara'daki aydın hareketinin de adıdır.' İfadelerinde bulundu.

'ŞEHRİMİZE VE İNSANA DAİR AKLA GELEN HER KONU İŞLENMİŞ'

İlimiz eleştirmen yazarlarından R. Mithat Yılmaz, Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfının 28 yıl boyunca özveriyle ve başarılı bir şekilde çıkardığı 'Elazığ' dergisini Fikret Memişoğlu'nun çıkarmış olduğu Yeni Fırat Dergisine benzeterek, şehrimize ve insana dair akla gelebilen her konu 'Elazığ' Dergisinde de işlenmiştir. Şehrimizin böylesi bir dergiye de ihtiyacı var. Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfını kuran ve yaşatanlara, Elazığ dergisini çıkaranlara ve yazanlara şükranlarımızı iletiyoruz.' Dedi.

'ANKARA'DAN ELAZIĞ'A YÖN VEREN BİR VAKIF'

Yrd. Doç.Dr. Mehmet Naci Onur ise programda yaptığı konuşmasında 'Elazığ' dergisinin içeriğine değindi. Onur 'Elazığ dergisinin içeriğinde ilmi, beşeri, sosyal, yazıların yanı sıra biyografi, edebi yazılar, hikyeler ve şiirlerin de bulunduğunu görebiliyoruz. Bizler de bu dergiden istifade etmekteyiz. Derginin yazar bankası oluşturularak, 3 aylık periyotlarla yayımlanmasını öngördüğümü belirtmek isterim. Ankara'dan Elazığ'a yön veren Elazığ'ın kalkınması ve ileri gitmesi için çaba sarf eden ve bu yönde bütün imknlarını kullanan siyasileri ve bürokratları harekete geçirmeye çalışan bir vakıf olması dolayısıyla kendilerini canı gönülden kutlamak isterim.' Şeklinde konuştu.

'3 BİN ÖĞRENCİYE BURS İMKNI SAĞLANDI'

Programın sonunda bir konuşma yapan Ankara Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Mehmet Çağlar, Elazığ'da bulunmaktan ve Manas ailesiyle birlikte vakit geçirmekten duyduğu mutluluğu ifade ederek, vakıfla tanışma hikyesini anlattı.' 2011 yılından beri vakfımızın başkanlığını yapmaya çalıştım. Bugün burada 29 yıl boyunca faaliyet gösteren vakfımızın önemli gördüğüm iki faaliyetine değineceğim. Ben de bugüne kadar, sizlerin övgüyle bahsettiğiniz vakfımızın dergisiyle mutlu olduğumu, gururlandığımı, hep övündüğümü ifade ettim. Bu güne kadar 29 yıllık periyotta aralıksız yayımlanmış fazla bir yayın olduğunu görmedim. Bu dergiyi bütün Türkiye'ye göndermekten hemşehrilerimizle buluşturmaktan dolayı gururluyum. Dergimizle birlikte övünerek gururla ifade etmeye çalıştığım bir özellik ise Ankara'ya okumak için gelen Elazığlı 3 bin öğrenciye, 29 yıldan beri aralıksız verdiğimiz burs verme olayımızdır. Bu da Türkiye'de bir ilktir. Türkiye'de kesintisiz olarak bu faaliyeti sürdüren hiçbir kuruluş yoktur. Burs konusu, çok önemsediğimiz bir konudur ve burs alan öğrenci sayısının artmasını istiyoruz. Bizlere burs veren Ankara'da çok sayıda iş adamımız, çok değerli hemşehrilerimiz var. Bu değerli hemşehrilerimize çok teşekkür ediyoruz.'

'TANITIM GÜNLERİ AMACINA ULAŞTI'

Çağlar konuşmasına vakfın diğer çalışmalarını anlatarak devam etti. 'Zaman zaman Elazığ ve Harput'un yetiştirdiği değerleri anmak üzere, onlar adına kültür etkinlikleri düzenledik. Elazığ'ı belki bizler tanıyoruz ancak Elazığ'ı Türkiye'de tanıyan çok fazla kişinin olmadığına şahit olduğumuz için ilk defa 2011 yılında ilk defa Elazığ tanıtım günlerini vakfımız gündeme getirdi. Akabinde İzmir ve İstanbul'da Elazığ tanıtım günleri yapıldı ve son olarak 2017 Ekim ayında Ankara Tanıtım günlerini yaptık. 250-300 bin insan bu tanıtım günlerini ziyaret etti. Sanırım amacına ulaştı. Çok önemli etkinliklerimizden bir tanesi de Elazığ Bakü Şanlıurfa Kerkük Müzik Buluşmasıdır. Bu da çok ciddi ses getiren bir etkinliğimiz olmuştu. Mevlüt Canaydın'ın çaldığı eserleri bir cd ortamında yeniden derleyip Harput Peşrevi cd'si oluşturarak hemşehrilerimizle buluşturmaya çalıştık. Atatürk'ün Elazığ'a gelişinin 77. Yıl anısına Atatürk Kültür Araştırma Merkezi Başkanlığı ile birlikte 'Tarihten Günümüze Elazığ Uluslararası Kongresi'nin içinde yer aldık. 2014 tarihinde Elazığ Valiliği ve Elazığ Belediyesi işbirliğinde 'Kalkınma Kurultayı'nın gerçekleşmesinde Ankara'da ev sahipliği yaptık. 2015 yılında Elazığ-Kerkük Kültür ve Sanat Buluşmasını gerçekleştirdik.2016 yılında Türkiye-Çin Dostluk Vakfı ile bir araya gelerek Elazığ ile Çin arasında sosyal, kültürel ve ekonomik işbirliği alanında bir köprü oluşturma çalışmamız oldu.2016 yılında Çankaya Belediyesi ile birlikte Ankara'da Çayda Çıra Parkı açılışını gerçekleştirdik. Bu çalışmamız da Türkiye'de bir ilk olmuştur.'

'HARPUT SENFONİSİ ARTIK TÜRKİYE'DE ÇALINMAYACAK'

Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Çağlar konuşmasında Harput Senfonisinin hikyesinin perde arkasını anlatarak 'Harput Senfonisi bizim çocuğumuz onu özene bezene büyüttük. Toplumun her kesimi ile buluşturmaya çalıştık. Ruhu, heyecanı, huyu bizim olan bu çocuk usta ellerde çağdaş dünyanın teknik olanakları ile evrimini tamamladı. Artık onun yeri Türkiye değil. Bir istisna olmadığı takdirde artık Türkiye'de çalınmayacak. Hedefimiz yurt dışı… Daha önce de söylemiştim. Bugün de söylüyorum Harput Musiki Senfonisini yurt dışından duyarsanız şaşırmayın. Hedefimiz2018' de ne olursa olsun bu konseri Paris'te vermek. Bütün Avrupa'daki Türkleri insanları bu konserde buluşturmak ve oradan bu sesi Türkiye'ye yansıtmak… Çok titiz bir çalışmanın sonucu olarak geldiğimiz bu noktada tek amacım; bu eserin statik olmaması, zaman zaman yeni parçalar eklenerek dinamik tutulmasını sağlamak.'

'BU ŞEHRİ, HARPUT KURTARACAK'

Çağlar, konuşmasının sonunda Harput'un UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınması için yaptıkları başvurunun detaylarına da değindi. 'Bu şehri Harput kurtaracak, ekonomisini de Harput kurtaracak. Bu şehir sanayi ile kalkınmaz. Sözlerim yanlış anlaşılmasın, bu şehre fabrika kurulmasın anlamında demiyoruz. Elazığ turizm ile kurtulacak. Şayet Harput'u Dünya Miras Listesine alırsak, tereddütsüz söylüyorum ki, bu şehre en kısa zamanda 500 bin, bir milyon insan gelecek ve şehrin ekonomisine çok ciddi bir ivme kazandıracak. Arkasından tarım da, sanayi de gelişerek bu şehrin ekonomisine yön verecek. Buna gönülden inanıyorum. Yeter ki bu şehir Harput'a gereken önemi gereken değeri versin. En büyük hayalim Harput'un UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde olduğunu görmek'