Bir kültür çırası daha söndü!

Elazığ Musikisi'nin kayda alınmasında öncülük eden, maddi imkânsızlıklar içerisinde sanatçısıyla, yapımcısıyla yürek sermayesini ortaya koyarak büyük işler başarmış, bu şehirde iz bırakanlardan Özer Gözler hayatını kaybetti.

TAKİP ET

Elazığ müzik, kültür ve sanat ortamlarının tanınan ismi Özer Gözler tedavi için gittiği İzmir'de vefat etti.

Özer Gözler, 1944 yılında Kemaliye'de dünyaya geldi. Babası Mehmet Bey, annesi Nazmiye Hanımdır. Üç kardeştiler. Ağabeyi Üstün Bey 1942, kardeşi Şener 1946 yılında dünyaya gelmişlerdi. Üstün Bey 1972 yılında Almanya'ya işçi olarak gitti ve emekli oluncaya kadar orada çalıştı. Şener Bey ise polislik mesleğini seçti. Özer GÖZLER, Elazığ Musikisi'nin kayda alınmasında büyük emeği olan bir şahsiyet olarak akıllara kazındı. 1930'lu yıllarda Harput ağzı ile türkü söyleyen önemli ses sanatçıları henüz hayattadırlar. Yaşları bir hayli ilerlemiş olan ve Osmanlı Devleti ile Cumhuriyet dönemi arasındaki o sancılı dönemde sanatçılar ve kültür adamları da sıkıntı içindeydiler. Herkesin en önemli sorunu geçim derdiydi. Hemen her alanda, yokluk ve kıtlık vardı. Harput'tan göçler hızlanmıştı. Bu göç telaşı içinde kıvranan halkın, kültür sorunları ile ilgilenecek hali yoktu. Ancak uzun yılların kültür birikimini taşıyan insanların, bu birikimleri kayda alınmadığında birkaç yıla kalmadan yok olup gidecekti. Bir kısım ses sanatçısının okuduğu şarkı ve türküler az da olsa kayda alınmıştı. Çok az insan bu kayıtları elde etmiş ve arşivinde saklamıştı. Arşiv sahiplerinin zaman içinde vefat etmeleri sonucunda mevcut arşivler çocuklarının eline geçmişti. Kimlerde ne kadar bilgi ve belge vardı! Bu belli değildi. Aradan geçen yirmi yıl içinde ekonominin biraz toparlanması ile halk arasındaki bir kısım insan bu konuya eğilmeye başladı. Rahmetli İshak Sunguroğlu, Fikret Memişoğlu gibi duyarlı insanlar adeta bu konuya kendilerini vakfettiler. 1960'lı yıllarda bu eksiklik giderilmeye başlandı. Kültürümüzün kayda geçirilmesinde hiç de azımsanmayacak işler başarıldı. Özer Gözler ise ortağı Rıdvan Aydın ile birlikte, 1974 yılında 'Gülom Bant' adında bir firma kurdu. Kurduğu bu firmanın işi, kaybolmaya yüz tutmuş eserlerin gündeme alınmasıydı. İki yıl kadar çalıştılar. Birçok eser gün yüzüne çıkarılmıştı. 1976'da ortaklıktan ayrılan Özer Gözler, Gazi Caddesi'nde bu günkü yerinde,'Stüdyo Kemaliye' adlı firmayı açtı. Makaralı teyplerle Elazığ Musikisi'ni kayda almak amacı ile çalışmalara başladı. 1930'lu yıllarda okunan birçok sanat eseri yok olmak üzereyken, çeşitli kaynaklardan; şahıs ve kurumlardan bilgi ve belgeler toplanmaya başlandı. Toplanan bilgi ve belgeler ışığında bütün şarkı ve türküler aslına uygun bir şekilde, yeni ses sanatçılarına okutulup tekrar bantlara aktarılıp kayıt altına alınmaya başlandı.

MAHALLİ SANATÇILAR KAYDA ALINDI

Gözler daha sonra Sıtkı Demirci, Paşa ve kardeşi Enver Demirbağ, Yeniceli Kemal, Cevat Petek, İlhami Yağcı, Hüseyin Yetkin, Hoğulu Mustafa Küçük, Mehmet Parlaksu, Hasan Öztürk, Zülfü Demirtaş, Albay Lokman Tasalı, Albay Ahmet Tasalı, Nihat Kazazoğlu, Adnan Çilesiz, Gazanfer Doğan, Yalçın Turhan, Azmi Ozan, Cengiz Demir gibi seçkin sanatçılar ile birlikte stüdyoya girdi. Hemen hemen bütün mahalli sanatçıların bantları yapılıp kayda alındı. Özellikle, Cengiz Demir'e bütün mahalli eserler okutulup özel bir bant yapıldı.Bu 25 eserlerin tamamının bandı yapılarak büyük bir iş başarıldı. Eğer Özer Gözler, bu özverili çalışmayı yapmasaydı, bu gün elimizde bu kadar doküman ve geniş bir müzik arşivimiz olmayacaktı. Yılmaz Kalender'in kendi çabaları ile yaptığı müzik arşivi de çok önemarz ediyordu. Bu çalışmalar sırasında onun arşiv çalışmalarından da istifade edildi. Şuanda Özer Gözler'in oluşturduğu arşiv o kadar kapsamlı ve mükemmel bir hale getirildi ki, 1930'lu yıllarda okunan eserler ve sanat dünyası sanatçılarının ses kayıtları mevcuttur. O günlerin gramofon kayıtları da temin edilip günümüze taşınarak ilimizin müzik arşivine eklendi. Özer Gözler'in başardığı bir nemli çalışma da, görüntülü kayıtlar yapmak için Almanya'dan kamera getirmesidir. Gözler, o yıllarda çok pahalı olan kamerayı da getirtmeyi başardı.

BÜTÜN PARÇALARI GÜNÜMÜZE UYARLAYARAK TEKRAR YORUMLATTI

Yıllarca bağ ve bahçelerde icra edilen Harput havalarını, sadece Harputlular zevk alarak dinliyorlardı. Bu kültüre aşina olmayan yabancılar ise pek zevk almıyorlardı. Özer Gözler bu gerçeği gördüğü anda, bütün parçaları günümüze uyarlayarak tekrar yorumlattı. İşte bu andan sonra bütün yabancılar da Harput Musikisi'ni zevk alarak dinlemeye başladılar. Artık Harput Musikisi ve eserlerini arayıp sormaya başladılar. Harput Musikisi yurt çapında tanınıp sevilmeye başladı. Elazığlı olmayan birçok ses sanatçısı da bu eserleri okumaya başladılar. Özer Gözler'in kurduğu stüdyoda, klarnet sanatçıları Sabahattin Tambuk, Mehmet Şerif Çeçen; cümbüş ve ud sanatçıları Hüseyin Sekü, Mehmet Aslankaya (Kör Hafız); ritim saz sanatçıları Kudret Gülşahin, Ahmet Aykul; keman sanatçıları Ramazan Hoşyaylar, Mustafa Saygılı da hizmet verdiler. Özer Gözler'in, bir diğer hizmeti de şimdiye kadar hiç gündeme getirilmemiş olan Harput-Elazığ müziğini enstrümantal müzik (sözsüz) haline getirmek. Musikimizi zenginleştirmek amacı ile, telli sazlardan basgitar, solo gitar, marakas'ı; ritimsazlardan darbuka, tello, bendir, kudüm, ve tef'i; bağlamalardan gurup bağlama, cura, bas bağlama, elektro bağlama'yı kullandı. Bu işlem sonucunda, dört adet enstrümantal müzik ortaya çıktı. Mevcut parçaların tamamına yakınını enstrümantali çıkarıldı. Bu yapımda emeği geçen Kenan Çimtay ve Fatih Kısaparmak'a ne kadar teşekkür edilse azdır.

TÜRKİYE GENELİNDE MAHALLİ MÜZİĞİN KAYNAĞI OLDU

Özer Gözler ve ekibi, Türkiye genelinde bütün mahalli müziğin kaynağı oldu. Elazığ Müziği'nin il dışında da sevilmesine vesile oldular. Bütün bu zor işleri başarırken; sanatçısı da, yapımcısı da maddi imkanlardan yoksundular ama dünya kadar yürekleri vardı. Yürek sermayesini ortaya koydular. Aslında bu çalışmaları yapabilmek için büyük bir servet gerekirdi. Sadece Elazığ sevdalısı yürekleri vardı. Kültürümüz adına para ile ölçülemeyecek zaman ve emek harcadılar. Aslında şunu söylemek daha doğru; müzik Kültürümüzü bu noktaya getirebilmek için bir ömür harcadılar. İşe başladıklarında her birinin kömür karası saçları vardı, şimdi hepsi ak saçlı bir adsız kahraman olup kaldılar. / Songül Dursun

elazigonline.com olarak, Merhum Özer Gözler'e Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dilleriz.

Bakmadan Geçme