Arslan, "Biz Dertliyiz Onun İçin Sesimizi Biraz Yüksekten Çıkartıyoruz"

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, depremin hemen ardından şehrin afet bölgesi ilan edilmesi talebinde bulunmuş fakat bu talep hükümet temsilcileri tarafından kabul görmemişti. Odada düzenlenen toplantıda bu konuya değinen Başkan Arslan, içini döktü, kırgınlıklarını dile getirdi.

TAKİP ET

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, depremin hemen ardından şehrin afet bölgesi ilan edilmesini talep ederek, hükümetten beklentilerini sıraladıkları, 13 maddelik bir bildiri yayınlamışlardı.

ARSLAN: ŞEHRİN EKONOMİ TEMSİLCİLERİ İLE BİR ARAYA GELDİĞİ TOPLANTIDA BU KONUYA DEĞİNDİK.

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, 'Bakın afete maruz kalan bölgede deprem fay hattının geçtiği yerde deprem ışığı görünmüş jeolojik olarak kırılma var ise o bölgede yapılaşmadan söz edilemez jeolojik raporla birlikte orası afet bölgesi ilan edilir. Bunun dışındaki duruş teknik cinayettir. Bunu bir inşaat mühendisi olarak zemin anlamında tünelcilik yapmış bir arkadaşınız olarak söylüyorum. O gün ki ifademde televizyondaki ile aynı ve yine böyle. Koordinatları ile belirlenir ve orası afet bölgesi ilan edilir. Sen bugün fay kırılması olmuş oranın üzerinde yerleşimden bahsediyorsan dur yanında batık şehir var. 200 yıl önce oradaki koca şehri gömmüş fay. Krater göl oluşturmuş lütfen kendimize gelelim. Orası tarihi turistlik gezilecek bir yer değil. Oradan ibret almamız lazım. Ovalarımız tarım yapmak içindir şehir kurmak için değildir. Biz buna dikkat çekmeye çalıştık. Ve diğer savunduğumuz 11 maddeyi de 7 bin 269 no'lu kanuna atfen çıkarabilirsiniz dedik. Sivil toplum örgütü olarak bunu talep ettik. Siyasilerin de elini güçlendirdik.' Diye belirtti.

BAŞKAN ARSLANİ: TALEPLERİYLE SİYASİLERİN ELİNİ GÜÇLENDİRDİKLERİNİ, GELİNEN SÜREÇTE MÜCBİR SEBEPLE SIKINTILARIN ÇÖZÜLEMEYECEĞİNİN ORTAYA KONULDU.

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, 'İnsiyatif istiyor şehrin dinamitleri istiyor biz bunu vermek zorundayız diye siyasilerin elini güçlendirdik. Geldiğimiz noktada bu destek taleplerimizin geciktiği her gün bu şehre darbe vuruyor. Eksiklikleri her gün bu şehre darbe vuruyor. Teşekkür ettik mücbir sebep ilan ettiniz. Allah razı olsun. İlk başta gösterilen refleks doğrudur dedik. Ama aradan bir hafta geçti depremin boyutu ortaya çıktı. Mücbir sebeple çözülemeyeceği ortaya çıktı. Bu desteklerin eksik kalacağı ortaya çıktı. Her geçen günde bu gerçeklik kendini tasdik ediyor. Biz Ticaret Sanayi Odası olarak 11 maddenin üzerinde yeniden kurul olarak aynı teknik ekiple yeniden bir üzerinden geçeceğiz. Ekonomi STK'larının her biri ile görüşmelerimiz istişarelerimiz devam edecek.' Söyledi.

ARSLAN: BİZ DERTLİYİZ, ONUN İÇİN SESİMİZİ BİRAZ YÜKSEKTEN ÇIKARIYORUZ

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, 'Şu depremi jeolojik, sosyolojik, ekonomik ve yapısal olarak değerlendirin ve bir rapor hazırlayın bu bize tarihin verdiği bir misyondur. Eğer siz bu paydaşların içinde olduğu genel bir tabloyu ortaya koymasanız durum değerlendirmesini yapmazsanız bize tarih bunu sorar. Çocuklarımız torunlarımız bize bunu sorar.' Diye ifade etti.

ARSLAN: HİÇ BİR SİYASİ PARTİYE, HİÇBİR KURUMA ELEŞTİRİDE BULUNMADIK

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, 'Ben düz olmayı seviyorum net olmayı seviyorum. Bu düzlüğümü de her türlü yönetim biçimime yansıtmaya çalışıyorum. Böyle bir huyum alışkanlığım yok yani. Sosyal medya kontrolsüz bir mecra. Napayayım kontrolsüz mecra. Birileri bilmem nereye çekmiş. Benim görevim o değil benim görevim doğruları söylemek. Ve konuşmalarımızın hiç birinde hiçbir şahsa hiçbir kuruma hiçbir siyasi partiye en ufak bir eleştirimiz gerek kişisel gerek yapısal olarak yoktur.' diye kaydetti.

ARSLAN: KAVRAM KARGAŞASI OLUŞTURARAK, KELİME OYUNU OLUŞTURARAK, BİR ŞEYLERİN YOKMUŞ GİBİ GÖSTERİLMESİ, YALAN KONUŞULMASI, İFTİRA EDİLMESİ BİZLERİ RENCİDE ETTİ

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, 'Yedi bin 269 sayılı kanun ile şuan Elazığ'da bir imtiyaz var mı? Var. 4 Nisan tarihinde Sivrice de vuku bulan deprem sonrasında da vardı şuanda da var. Kavram karmaşası oluşturarak kelime oyunu oluşturarak bir şeylerin yokmuş gibi gösterilmesi. Birilerini haksız çıkarmaya çalıştırılması yalan konuşulması iftira edilmesi bizleri rencide eden konu bu. Başka bir şey değil.' dedi.

Bakmadan Geçme