Nevriye Gülizar Gündem

Elveda Ya Şehr-i Ramazan Hoş Geldin Bayram

Nevriye Gülizar Gündem

Merhaba değerli okurlarım. On bir ayın sultanı Ramazan-ı Şerif başladı. Bu mübarek ayda nice hayır ve hasenat göklerden yağmur gibi üzerimize yağıyor. Ramazan ayı üzerimize ılık esen bir rüzgâr gibidir rahmeti ve merhametiyle. Her özel günün, ayın veya mevsimin kendisine has bir güzelliği olsa da Ramazan ayı tüm islam âleminde on bir ayın sultanıdır. Ramazan ayı bereket, güzellik, sağlık, huzur ve mutluluk ayıdır.  Bu mübarek ayın güzelliğini bedeninde ve ruhunda birleştirenler daha şanslıdır. Ramazan ayının simgesi oruçtur. En güzel oruç da kul hakkı yememektir.

Tutulan bu oruçla birlikte bedenini zararlı toksinlerden arındırıp, nefsini terbiye etmektir. Çünkü bu ayda daha çok Allah’a yöneliriz. Kendimizle daha çok baş başa kalarak, kendi iç muhasebemizi yaparız. Yanlışlarımızdan döneriz ve günahlarımızdan arınırız. Kötü huylarımızdan vazgeçerek, güzel yönlerimizi çoğaltırız. Ramazan ayı manevi bir yolculuğa çıkma ayıdır. Ruhen ve bedenen huzur bulmanın birçok manevi anahtarı vardır. Bu anahtarlardan bir tanesi de Ramazan ayında oruç tutarak ibadetlerimizi yerine getirmektir. Bu mübarek ayın yüzü suyu hürmetine istinaden birbirimizle daha çok görüşürüz. Ve birbirleriyle küsülü olan kişiler barışır. Kur’an-ı Kerim’de emredildiği gibi “ Dua edin kabul edeyim” buyurulmaktadır. Müslüman kişi her zaman ümit var olmalıdır. Allah’a tevekkül eder. Ellerini açıp ettiği dualarla yalnızca Allah’tan yardım diler. Ramazan ayını ibadetle geçirerek bu mübarek ay boyunca ibadetle meşgul olmak ve dualarla af dilemek. Müslümanları kurtuluşa ulaştırır. 

Müslümanlar oruçlu iken akşam ezanını işittiklerinde içlerinde bir sevinç nükseder. Cennette reyyân denilen bir kapı vardır ki kıyamet günü oradan ancak oruçlular girecek onlardan başka kimse giremeyecektir. ( Buhâri, Savm, 4; Müslim, Sıyâm, 166). Reyyân kapısında buluşmak dileğiyle... Ramazan ayında dört vakit vardır ki rahmet ve bereketiyle Müslümanları sevince boğar. Bunlar sahur, iftar, teravih ve bayram sevinciyle taçlandırılmasıdır. Bayramlar tüm İslam aleminin kutsal günlerinden sayılır. Hemen her bayram bir şekilde kulağımıza çalınan çevremizde duyduğumuz en ilginç sözlerden biridir. “Nerede o eski bayramlar” cümlesi. Bu serzeniş üzerine biraz düşündüğümde; insanlar gerçekten eski bayramları mı yoksa çocukluk anılarına mı özlem duyuyor? sorusu aklıma geliyor. Günümüzdeki yetişkin insanlar eski bayramları ararken, yarınların yetişkin insanları da bugünün bayramlarını arayacak. Önemli olan bugünün çocuklarını gelecekteki bayramlara taşıyabilmek. Son yıllarda sıkça karşılaştığımız bayramları tatile dönüştürme düşüncesi bir moda akımı haline geldi. Önemli olan bayramları, bayram tadında yaşamak gerekir, tatil olarak değil. Sıla-i rahimi sıklaştıralım…
Tüm İslam Aleminin Ramazan Bayramını Kutluyorum. 

Bir sonraki yazı dizisinde görüşmek dileğiyle, mutlu, esen ve kalın sağlıcakla...

Yazarın Diğer Yazıları