Vehbi Coşkun

Elazığspor ve Tehlike Çanları

Vehbi Coşkun

Son 3 maçta uğranılan puan kayıplarının ardından meydana gelen yönetim-teknik heyet kriziyle iyice demorâlize olan Elazığspor, kaybedilen puanları telâfi edebilir ama ülke çapında sarsılan imajın düzeltilmesi pek kolay olmayacak elbette…

Yıllar önce Elazığspor Tesisleri’nde meydana gelen futbolcu Hüseyin Sunar KARAKAYIŞ vukuatı, dönemin yönetimi tarafından düzenlenen basın toplantısı ve şâhit gösterilerek açıklama yaptırılan kaptan futbolcunun ifâdelerine rağmen bordo-beyazlı kulübün îtibarını yerle bir etmeye yetmişti!..
Oysa bu olumsuz örneklerin aksine Elazığspor’un Başkan Mustafa URHAN Dönemi’nde 2 yıl süren idâresi esnasında Süper Lig’e yükselecek takım kadrosunun temellerinin atılmasından daha önemlisi “kurumsallaşma” alanında gerçekleştirilen icraatlardır ki; o dönemde yolların ayrıldığı teknik adamlar ile futbolcuların hepsiyle el sıkışılmış, helâllik alınmış, sözleşmesi tek taraflı feshedilen hiçbir teknik adam ya da oyuncu olmamıştır?..
Maç hâsılatı ve stadyum reklâmları dışında sâbit gelirleri olmayan bordo-beyazlı kulübü imkânsızlıklara rağmen borçsuz devreden Başkan URHAN yönetimi, 2 sezon boyunca alacaklarını günü gününe ödediği teknik kadro, futbolcu ve personelin dilden dile kulaktan kulağa yayılan olumlu düşünceleriyle Elazığspor’a ülke çapında öyle bir îtibar kazandırmış, öyle bir imaj oluşturmuştu ki; Daha sonra işbaşına gelen yönetimler tek taraflı fesihlerle har vurup harman savurmalarına karşın Elazığ, futbol dünyasında hâlâ o dönemin mirasını tüketmektedir…
***
Teknik Direktör Mehmet ALTIPARMAK son açıklamalarından önce Ziraat Türkiye Kupası’nda Sivas Belediyespor’a elendiğimiz müsabakanın ardından yaptığı basın toplantısında kadroda yer vermediği futbolcuları kastederek; “Herkes bize sorulan soruların karşılığını almıştır sanırım!” ifâdesiyle henüz ipler kopmadan ve baştan yanlış yapmıştır!..
Yönetim ile Teknik direktör ve futbolcular arasında kapalı kapılar ardında neler yaşandığını Allah bilir?
Ben özel olarak yorumlayamadığım bu gelişmeye değinmeden geçemeyeceğim için, maç yazımda analiz öncesinde dışarıdan gördüklerimi yorumluyorum.
Bu saatten sonra bu konuyu kaşımanın faydası olmadığına inanıyorum; sonuçta yönetimin hiçbir telkine kulak asmadan teknik direktör olarak tercih ettiği Mehmet ALTIPARMAK’ın işine müdahâlesi, revâ gördüğü muâmele ve gönderilme şekli ne kadar yanlışsa, onun yaptığı ithâm edici açıklama ve kullandığı ifâdeler de bir teknik adama yakışmayacak ölçüde çirkin ve ziyâdesiyle yanlıştır!..
Neticede ne yazık ki olan-bitenden Elazığspor olumsuz etkilenmiş, îtibarımız zedelenirken, izâh ettiğim nedenlerle bordo-beyazlı kulübün yılların emeğiyle ülke çapında oluşturulan olumlu imâjı da zarar görmüştür!..
***
Her ne kadar “profesyonel” olarak nitelense de, yaşanan olumsuzluklardan etkilenen oyuncular düşünüldüğünde, bu ortamda küçümsememek şartıyla son sıraya demir atmış olan Gaziantepspor’un rakip olması Elazığspor için bir şanstı doğrusu…
Yardımcı Antrenör Muammer SÜRMELİ’nin sahaya çıkardığı bordo-beyazlı takımda oyuncu tercihi gibi dizilişte de farklılık olması, büyük oranda rakip Gaziantepspor’un konumundan kaynaklanıyordu!..
Cezasını tamamlayan Onur ile Mehmet YİĞİT’in de yer aldığı kadroda geçen hafta performansını iyi bulduğumuz Sezgin tandemin 2’lisinde görevlendirilirken, Erman’ın yedek bırakılması Gazişehir Maçı’ndaki performansı gözönüne alınırsa doğru tercihti…
Asıl sürpriz Ahmet ARAS ile Mertan’ın çift santrafor oynamalarıyla takım dizilişindeki 4-4-2 değişikliydi?..
Oyunu karşı yarı alana yıkarak ve alan daraltıp baskı kurarak maça başlayan Elazığspor, yine doğru bulduğumuz bu stratejiye rağmen zayıf rakibi Gaziantepspor’a karşı 40 dakika pozisyona giremedi ve ilk yarıyı Adem’in ortasına Mehmet YİĞİT’in yaptığı kalecide kalan bir kafa vuruşuyla, ELMAR’ın ceza alanına girip sol çaprazdan auta gönderdiği bir şutla tamamladı?
***
İlk Yarı’da; TATOS olmasa da Tom ve Alpaslan sahadayken Ahmet ARAS’ın frikik kullanmaya soyunması yadırgandı?
Hele; havalara girdiği belli olan Alpaslan’ın takım arkadaşı SARPONG’u çocuk azarlar gibi rencide edişi otorite boşluğundan kaynaklanan affedilemeyecek olumsuz davranışlardan sadece biriydi?
Her zaman yürekten oynadığını belirttiğimiz ve savunduğumuz Mehmet YİĞİT’in, bu sezon Mehmet ALTIPARMAK’ın etkisiye duran toplar dışında terkettiği ileri çıkışlarını dün yine tekrarlaması sonucu kaptırılan toplarla oluşan tehlikelerin yanı sıra rakibine ve hakeme aşırı tepki göstermesi ve aldığı gereksiz ihtarın 2. Yarıda yine gereksiz bir ihtarla 2. sarı karttan kırmızı karta dönüşmesi, Elazığspor’da bir ân evvel önlenmesi gereken başıboşluğun emâreleriydi!..
***
2.Yarı’da Oktay’ın şutunu kornere çelen Kaleci Soner biraz geç kalsa Elazığspor golü yer ve skor olarak geriye düşünce çok daha fazla bocalayabilirdi?
Gole kadar Adem’in ortasına Ahmet ARAS’ın vurduğu bir kafa dışında rakip kalede pozisyona giremeyen Elazığspor, Muammer SÜRMELİ’nin stoper Sezgin’i çıkarıp 3’lü savunmaya dönmesiyle biraz erken olsa da haklı olarak riske girdi ama, bir dakika sonra kırmızı kart gören Mehmet YİĞİT’in sarı kartı olduğu ve hırçın hareketleriyle her ân oyun dışı kalabileceği hesaba katılmalıydı?
Stopersiz kalan Elazığspor’da Erman’ın oyuna sürülmemesi hataydı, ancak bereket versin ki rakip Gaziantepspor’du, zirâ karşımızda bir başka takım olsaydı bordo-beyazlı takım sahadan hüsrana uğrayacak bir skorla mağlup ayrılırdı!..
Bir gol atmış olsa dahi MARANHAO, ağırlığı ve benzeri olumsuz özellikleriyle bu takımın santraforu olamaz?
SARPONG’un yerine oyuna giren Berk çalışkanlığıyla takım savunmasına katkıda bulundu ve hücumda etkili olamasa da belki maçı kaybetmemizi önleyecek hamlelerde bulundu…
Ancak Elazığspor’a maçı kazandıran asıl hamle geç de olsa Mertan-Murat KAYALI değişikliği oldu ve pas bağlantısını kurup Tom’u ve sağ kanadı daha aktifleştiren Murat, MARANHAO’nun sadece dokunduğu topu Tom’a aktaran oyuncu olarak yine kilidi çözen isim oldu?..
***
Hakem Çağatay ŞAHAN, 90+4’te yere düşen Tom’un altında kalan topa auta çıktı işâreti vererek rakip savunmanın duraklamasına ve yardımcı hakemin devam kararıyla Tom’un Ahmet ARAS’a çarptırarak attığı “evlere şenlik” bir gole sebebiyet vererek nasıl kötü bir hakem olduğunu kanıtlamış oldu!
Eldeki malzeme ve “alternatifsiz” kadronun yanı sıra bugüne kadar yaşananlar ve Gaziantepspor karşısında bocalayan Elazığspor, çalan tehlike çanlarıyla birlikte “şampiyonluk” hedefi koymanın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha ortaya koydu!..
Gaziantepspor galibiyeti hiç değilse girilen millî maç arasıyla “tehlike çanları” çalan Elazığspor için şimdilik ilâç oldu!

Yazarın Diğer Yazıları