Elazığspor ve Kapanma Süreci!..

ST 1. Lig’de 2018-2019 Sezonu’nun Ara Dönemi, Elazığspor’un takım olarak dağıldığı bir dönem olarak geçti tarihe…
Geçen sezon ilk yarıda forma giymemiş ikinci yarıda takıma katılmış, bu sezon yine sonradan katıldığı takımda sayılı maçta yer almış 35 yaşındaki Lamine DIARRA ile bu sezon son iki maçta yokluktan forma şansı bulan Idrissa DIARRA dışında tüm profesyonel futbolcuları terketti Elazığspor’u!..
En yaşlısı demeyelim de en büyüğü 24 Yaşındaki Kaleci Ahmet DOĞAN, en küçüğü 17 yaşındaki İzzet TOPATAR olmak üzere tamamı altyapıdan A takımına yükselen gençlerle tamamlanan kadrosuyla lige iç saha sayılan Ş. Urfa’da başlayan Elazığspor, Adanaspor’a 45 dakika çok iyi dayanmış ama neticede 1-0 da olsa mağlup olarak puan alamamıştı ilk maçında…
***
2. Yarı’nın 2. Maçı’nda Boluspor’a konuk olan Elazığspor, 7 haftadır galip gelemeyen ve Teknik Direktör Sait KARAFIRTINALAR ile yollarını ayıran rakibine karşı nazire yaparcasına Teknik Direktör Orhan KAYNAK’ın Adanaspor Maçı’ndan sonra takımdan ayrılması sonucu Elazığlı Teknik Sorumlu İlhan AYDIN yönetiminde çıktı sahaya…
Boluspor’un âdeta hücum varyasyonlarına çalıştığı bir “antrenman maçı” görünümündeki müsabaka, Elazığspor’un da kendi yarı alanında kaldığı ve topu rakibe verip tekrar metoduyla savunma prensiplerini uyguladığı bir taktik çalışma gibiydi ilk yarıda!
Başlama düdüğünden sonra 17 dakika içinde kalesinde 2 gol birden gören Elazığspor’un, iki farklı yenik duruma düştükten sonra toparlanabilmesi ancak farkı bire indirecek bir gol bulmasıyla mümkün olabilecekti ama, bordo-beyazlı takımın ofansîf yetersizliği gol pozisyonu üretme konusunda en büyük engeldi!
Murathan, kendi yarı sahasında kalıp alan savunması yapan Elazığspor’u ileri taşıyabilecek özellikte tek oyuncu olarak öne çıkarken, genç oyuncunun ilk yarıda hazırladığı ve “al da at” diye nitelendirilebilecek çok net bir pozisyonu gole çeviremeyen Lamine DIARRA, takımının maça asılma şansını kullanamadı?
2. Yarı’ya Eren’le başlayan Teknik Sorumlu İlhan AYDIN bu doğru hamlesiyle Elazığspor’un atak oynamasını sağlarken, ligin ilk yarısında tecrübeli kadroya rağmen ısrarla forma giymesini savunduğum Kadir TAŞOĞLU, çok daha verimli olması gereken bir ortamda oyun disiplinine uymayarak iki rakip oyuncunun arasına girip kaptırdığı topla takımının 3. golü yemesine sebep olduğu gibi performansıyla da hayâl kırıklığı yaşattı?
Adanaspor ile Boluspor Maçları’nı skorlarına bakmadan değerlendirecek olursak; ST 1. Lig’de tamamen gençlerden oluşan kadrolarıyla mücâdele eden Eskişehirspor ile Karabükspor’a göre Elazığspor’un genç kadrosunun çok yetersiz kaldığı kabullenmemiz gereken bir gerçek!..
***
31 Ocak 2019 Perşembe günü saat 24.00’e kadar transferi açamazsa Elazığspor, 52 yıldır yaşayan sevdâmız bordo-beyazlı kulübün “kapanma süreci” başlamış olacak…
Zirâ, sizin bu satırları en erken okuyabileceğiniz 28 Ocak Pazartesi günü itibariyle kalan son 3 gün, Elazığspor’un kaderini belirleyecek olan son 72 saate girilmiş olması anlamına geliyor!
Nedir durum?
ETSO Başkanı Sayın Asilhan ARSLAN’ın “Elazığspor’suz bir Elazığ asla düşünülemez. Bu şehirde fabrikaların bacaları tütüyorsa Elazığspor sâyesindedir. Elazığspor bu şehrin olmazsa olmazıdır!” ifâdesiyle yaptığı açıklamalarla umutlanan Elazığlı ve Elazığspor sevdâlısı onbinlerce Elazığlı’nın merâklı bekleyişi sürüyor?..
Öte yandan, “Takım dağıldı, Orhan hoca da gitti, bu saatten sonra kurtulamayız!” diye düşünenlerin sayısı da her geçen gün biraz daha artıyor!
Ancak, 2009-2010 Sezonu’nda Ara Transfer Dönemi’nde isâbetli 12 oyuncu takviyesiyle 3. Lig’e düşmekten kurtulan Elazığspor’un rakipleriyle arasındaki büyük puan farkını hatırladığımızda, o gün imkânsızı başaran bordo-beyazlı takımın bugün rakipleriyle aynı puanda olması avantajıyla isâbetli takviye transferlerle ST 1. Lig’e tutunmasının çok daha kolay olacağı gerçeğini unutmamak lâzım?
Fırtına öncesi sessizlik yaşayan Elazığ, bir yandan da kulaktan kulağa yayılan fısıltı hâlindeki söylentiler ve her küçük topluma has bir özellik olan “dedikodu” mekanizmasının olağanüstü çalıştırılması
neticesinde Elazığspor’un akıbetine dâir türlü ihtimâllerle çalkalanıyor?
Çalışmalar durduruldu da “umutsuzluk” nedeniyle çıkış yolu bulunamadı ve teslimiyet anlamında yelkenler suya mı indirildi?
Yoksa, sessiz ve derinden olsa da “kurtuluş” amaçlı bir çalışma mı sürdürülüyor?..
***
72 Saatten geriye sayım başlarken, kimsenin ağzını bıçak açmıyor şu ân…
Bugün gelinen noktaya sebep her ne olursa olsun “Elazığspor’un kapanma tehlikesi kanıma dokunuyor!” diyenlerle, “Kapatın gitsin iki gün konuşulur sonra unutulur?” diyenlerin savaşı bu!..
Rahmetli olanların “kemiklerini sızlatacak”, hayatta olanların “kanına dokunacak” ölçüde bir ilgisizlik ve duyarsızlıkla Elazığspor’un göz göre göre yok oluşunu izleyenler ya Elazığlı değil, ya da memleketine ihânet edecek ölçüde umursamaz, duyarsız ve hâin!
Elazığspor 52 yıl yaşatıldı, dile kolay…
Elazığspor’u kurup da yaşatılsın diye çocuklarına, torunlarına, yâni bizlere, hepimize “emânet” edenleri unutmadık.
Şahsını düşünen, çıkarını kovalayan ve bu amaçla çalan, çırpan, hâinlik edenler dışında, bugüne gelinceye kadar Elazığspor’a; başkan, yönetici, teknik adam, oyuncu, malzemeci, kulüp görevlisi olarak samimi duygularla hizmet eden, katkıda bulunanların tamamını hep hatırlayacak ve hatırlatacağız…
***
Elazığspor’u geçmişte tüm imkânsızlıklara rağmen başarıya taşıyan kahramanları biliyor ve nasıl minnetle anıyorsak, hiç merâk etmeyin; Elazığspor’u bugün nâmerde muhtaç edenleri, memleketin imâjını sarsıp îtibarını yerle bir edenleri de biliyoruz, onları da hiç unutmayacak, lâyık oldukları biçimde anacağız!..