Ebru Temiz

Sevgi Temelli Eğitim

Ebru Temiz

Değerli okurlarım çocuk eliyle dokunur, kulağıyla işitir, gözüyle görür, yüreğiyle öğrenir. Sevgiyle yapılan öğrenmelerin temeli daha güçlü atılır.

Bir çocuğun kalbine ekilen merak tohumları sevgi tohumlarıyla birleşerek öğrenmenin kaynağını oluşturur.

Öğretmenini sevmeyen öğrencinin derslerinde başarılı olması ve içinde okula gitme isteğini barındırması zor görünüyor.

Dersleri, okulu ve öğretmeni hor gören bir çocuktan olağanüstü performans beklemek doğru değildir.

Önce çocuklarımızın kalplerini sulayacağız. Bir çocuğun kalbine girdiğinizde beynine girmenin daha kolay olacağı aşikardır.

Çocukların davranışlarını dikkatli bir şekilde gözlemlediğimizde duygularının baskın olduğunu görmekteyiz.

Ebeveynler çoğu zaman mantıklarına uygun gelen düşünceleri çocuklarına dayatırlar. Oysa ki dayatılan fikirler değil de duygu oluşturup paylaşılabilen fikirler bizi birbirimize yaklaştırır.

Sevildiğini gören çocuk önemsendiğini de görür ve davranışlarını bu faktöre göre şekillendirir.

Öğretmeninin, annesinin, babasının sevgisini kaybetmekten korkan bireyler yetiştirmeliyiz.

Sevgiyi kaybetmekten korkan birey o sevgiye yakışır davranışlar sergilemeye başlar. İnsan doğası gereği sevmediği bir kişiden bir şeyler öğrenmek bir yana dursun o kişiyi dinlemek bile istemez, oradan hızla kaçar.

Okullar çocuğun hızla kaçacağı bir ortam olmaktan çıkarılmalı aksine bir çocuk her gün okula gitmenin sevinciyle donatabilmeli kalbini.

Tolstoy’un kıymetli bir sözünü sizlerle paylaşmak isterim: "Öğrencilerini bir baba veya bir anne gibi seven bir öğretmen bütün kitapları iyi bilen, fakat ne işini ne de öğrencilerini sevmeyen bir öğretmenden daha üstündür."

Tolstoy bu sözünde sevginin eğitimdeki önemi üzerinde durmuş ve çocukları sevmeyen bir öğretmenin her ne kadar akademik bilgiyle donatılmış olsa da başarıya ulaşamayacağı üzerinde durulmuştur.

Sevginin önünü açar isek öğrenmenin de önünü açmış oluruz. Sevgi bütünleştirici bir güçtür hemen her ortamda belli eder kendini.

Konuştuklarımızdan, öğrettiklerimizden, yazdıklarımızdan daha güçlü bir ifade gücü varsa o da sevgi dilini kullanmayı bilmekte gizlidir.

Seven ve sevilen çocuk duygu ve düşüncelerini daha rahat şekilde ifade eder. Derse katılım sağlamakta sorun yaşamaz, o dersin içindedir.

En çok sevdiğimiz öğretmenlerin dersinde daha başarılı oluruz.

Matematik dersinden hoşlanmayan bir çocuk ilerleyen zamanlarda çok sevdiği bir öğretmenle tanışıp Matematik dersini de sevmeye başlayabilir.

Seven öğretmen sevilen öğretmendir, diyerek yazımı sonlandırmak istiyorum.

Sevgiyle kalın…

Yorumlar 1
Ali Koç 08 Haziran 2022 12:06

Tebrik ederim. Başarıların daim olsun.

Yazarın Diğer Yazıları