Av. Gizem Kalay

2018'DE ARABULUCULUK

Av. Gizem Kalay

Merhaba, bundan böyle yazılarımla elazigonline.com adresindeyim.. Bu yazımızda sizlere 'Arabulucuk'tan bahsedeceğim..

İşçi ve işverene dava açmadan önce arabuluculuk şartı getiren 7036 Sayılı İş Mahkemeleri kanunun ilgili hükümleri 1.1.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girerek uygulanmaya başlanılacak.

Böylelikle 25 Ekim 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan işbu kanun ile uyuşmazlıkların yargıya intikalinden önce çözümlenmesine ilişkin Alternatif Uyuşmazlık Çözüm yöntemlerden biri olan arabuluculuk müessesesi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de zorunlu hale getirilmiştir.

Arabuluculuğun zorunlu hale getirilmesi ile uzun yıllar süren işçi-işveren uyuşmazlıklarının en kısa sürede, daha az maliyet ve daha kolay bir biçimde çözümlenmesi amaçlanmıştır.

Nitekim söz konusu kanun kapsamında arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren üç hafta içinde sonuçlandırmalıdır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla bir hafta uzatılabilir.

Dava şartı olarak getirilen arabuluculuğa kanunun ilgili maddelerinde ayrıntılı olarak değinilmiş olup; ‘’Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’’ Demektedir.

Buna göre işçi  tarafından talep edilebilecek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri işçilik alacaklarının söz konusu olması halinde arabulucuya gidilmesi gerekecek. Ayrıca, feshin geçersizliğine bağlı işe iade davaları da zorunlu arabuluculuk kapsamında yer alıyor. Öte yandan işveren tarafından talep edilmesi olası ihbar tazminatı, cezai şart, haksız rekabete bağlı tazminat, eğitim gideri ve benzeri alacak ile tazminat talepleri için dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu olacak.

Ancak  iş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları zorunlu arabuluculuk kapsamında yer almıyor. Ayrıca, hizmet tespiti, yaşlılık aylığına hak kazanıldığının tespiti gibi SGK uyuşmazlıkları da zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında bırakılmıştır.

Arabuluculuğun zorunlu tutulmasının bir sonucu olarak bu tür davalarda arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilecektir.

Arabuluculuk görüşmelerine taraflar bizzat, kanuni temsilcileri veya avukatları aracılığıyla katılabilir, Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir.”

Arabuluculuk sürecinde; ihtilafın taraflarından sadece birisine kazanç sağlayan değil her iki tarafın her ikisininde varılan anlaşma sonucunda kazançlı çıkması amaçlanmaktadır.Nitekim arabuluculuk, tarafların içinde bulunduğu uyuşmazlığı tarafsız ve objektif bir üçüncü kişi olan arabulucunun yardımıyla müzakere ederek çözüme kavuşturdukları bir süreçtir. Arabulucu ise tarafların iletişimlerini kolaylaştırmaya, onları masada tutmaya çalışan ve tarafların kendi çözümlerini üretmelerine yarayacak birtakım teknikler kullanarak, çözüme yardımcı olan bağımsız ve tarafsız kişidir.

Arabulucular, komisyon başkanlıklarına bildirilen listeden büro tarafından belirlenir. Ancak tarafların listede yer alan herhangi bir arabulucu üzerinde anlaşmaları hâlinde bu arabulucu görevlendirilir.

Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde ise üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamamaktadır.

Diğer yazılarımızda görüşmek dileğiyle..

Av. Gizem Kalay

Kartal/İSTANBUL

Yazarın Diğer Yazıları