Av. Banu Temoçin

Düğünde Takılan Takılar Kime Aittir?

Av. Banu Temoçin

Düğünler, herkesin en şık haliyle gidip bolca eğlendiği, dostlarını akrabalarını gördüğü keyifli bir ortamdır, lakin gelin ve damat için bu özel günde birçok tatlı telaşın yanında bir de takı telaşı olabilir. Evet düğünler büyük masraflar ile yapıldığı için aslında çiftler bu konuda çok haklı. Tabi evlilik içinde bu takıları nasıl kullanacakları tamamen çiftlere kalmış özel bir durumdur. 

Ancak işin bizi ilgilendiren hukuksal boyutuna geçersek, boşanma durumunda düğünde takılan takılar kime ait olacaktır?

Düğünde takılan takıların kime ait olduğuna dair kanuni bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu konuda başvurduğumuz yol Yargıtay kararlarıdır. Yargıtayın verdiği kararlar doğrultusunda ve ayrıca konunun yapısı gereği o yörenin örf ve adetleri büyük önem taşımaktadır ve yol gösterici olmaktadır. 

Yargıtayın birçok emsal kararında, genel kabul görmüş kural düğünde takılan takılar, erkeğe takılsa dahi tüm takılar geline aittir şeklindeydi. Örneğin, 3.HD E:2016/8704 K:2016/11634 sayılı Yargıtay kararında; ‘Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur.’ Yani genel olarak düğünde takılan takılar erkek tarafı veya kadın tarafı hangi taraf takarsa taksın kadına aittir, koca tarafından bozdurulup kullanılması halinde davalı tarafça o takıların davacı eşin istek ve onayı ile bozdurulduğunun kanıtlanması gerekir. 

Son çıkan Genel Kurul Kararına kadar, genel kurallar bu şekildeydi ve dolayısıyla bu çerçevede birçok Yargıtay kararı mevcuttur. 

Şimdi geçelim son çıkan, çok önemli olan ve bir takım değişiklikler getiren Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararına. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E:2017/1040 K:2020/240 sayılı bu güncel kararında; ‘ Kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bilezik eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.’

Küçük bir kısmını yazdığım bu Genel Kurul kararını sizlere kadın ve erkek açısından ayrı ayrı açıklamak isterim. Şöyle ki kadına takılan her türlü ziynet eşyası, takılar ve paralar kadına aittir, bu konuda bir sorun yok. Erkeğe takılan takıların kadına özgü olanları erkeğe takılsa bile kadına aittir lakin erkeğe takılan ve ‘kadına özgü’ olmayan takılar erkeğe ait olacaktır. 

Dolayısıyla artık erkeğe takılan kadına özgü olmayan çeyrek altın, yarım altın, tam altın, para vb. takılar erkeğin olabilecek. 

Birde erkek, erkeğe takılmış ancak kadına özgü olan ziynet eşyasının kadına ait olduğu konusunda yerel adet olmadığını ispatlarsa o takılarda erkeğe ait olabilecektir.

Eğer ki eşler takıların nasıl paylaşılacağına dair aralarında bir anlaşma yaparsa bu anlaşma geçerli olacaktır. Diyerek kurallar açısından konumuzun, son halini özetlemiş oluruz. Yine de konumuzu daha iyi anlamamız açısından, önemli olan iki maddeye değinmek isterim.

Yargıtay Genel Kurul, Kararında ‘kişisel mal’ kavramını açıklamak için Türk Medeni Kanunu md. 220 ye başvurmuştur ve bu madde şu şekildedir; 

‘Aşağıda sayılanlar, kanun gereğince kişisel maldır:

1.Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya 

2.Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri

3.Manevi tazminat alacakları 

4.Kişisel mallar yerine geçen değerler’

Dolayısıyla kişisel mal kavramının, yasal düzenleme ile açıklaması bu şekildedir.

Aynı kanunun 222/1 maddesinde; ‘Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.’ diyerek açıkça ispat yükünün kime ait olduğu hususunu da açıklamıştır. 

Evet düğünde takılan takılar kime aittir, sorusunun bazı noktaları tartışma konusu yapılsa da, konumuzun Yargıtay kararları çerçevesindeki son hali genel hatlarıyla bu şekildedir.

İnsanlar boşanabilir bu normal bir durumdur önemli olan nasıl boşanıldığıdır, sevgi ve saygı baki olmalıdır ve gerçek sevgide maddiyata yer yoktur.
 

Yazarın Diğer Yazıları