MHP Lideri Bahçeli: CHP'nin erken seçim isteği melanetin sözüdür

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Biden'in dümen suyuna giren, gazına gelen, kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin, erken seçim isteği sahibinin sesi, melanetin sözüdür. Türk milleti böylesi bir tuzağa kesinlikle düşmeyecektir' dedi.

MHP Lideri Bahçeli: CHP'nin erken seçim isteği melanetin sözüdür

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Muhalefetin tutumunu eleştiren Bahçeli, ”Türkiye işte böylesi bir muhalefet yozlaşmasına alarm verici ölçüde maruzdur. Demokrasi düşüncesi, bir ülkeyi düşürmenin, bir ülkeyi düşkün göstermenin bahanesi olarak tavzih ve tevil edilemeyecektir. Siyaset ve demokrasi mücadelesinde nihai karar mercii millettir. Bunun dışında destek arayanlar, dayanak araştıranlar, iktidar vizesi için güç merkezlerinden medet ve menfaat arzulayanlar zillet ve ziyan çukurundadır. Siyasette erdem yoksa entrika hakimdir” dedi.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarıyla ilgili konuşan Bahçeli, ”Çok değil, 2020 yılının farklı tarihlerinde erken seçime karşı olduklarını, buna gerek duymadıklarını sürekli vurgulayan Kılıçdaroğlu'na ne olmuş, nereye kaybolmuştur? Bir yıl içinde değişen veya değiştiği söylenen nedir? Kılıçdaroğlu'nun erken seçim zorlaması kimlerin talebi, hangi karanlık mahfillerin siparişidir? FETÖ'cülerin altı aylık süre içinde Kılıçdaroğlu'nun iktidarını dillendirmeleri, birdenbire Mayıs ayının ilk haftasından itibaren hükümet üyelerine hedefine alan iftira kampanyaları erken seçim dayatmasıyla yakından bağlantılıdır” ifadelerini konuştu.

“Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır”

“ABD'nin bazı Körfez ülkeleriyle hain bir senaryo üzerinde kafa yorduğuna dair iddialar havalarda uçuşmaktadır” diyen Bahçeli, ”Birleşik Arap Emirlikleri'nden İsrail'e kadar Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı, bölgesel yükselişinin önünü kesmeyi amaçlayan ülkelerin örtülü operasyonları, asimetrik tahrikleri anlaşıldığı kadarıyla şiddet ve yoğunluk kazanmıştır. Kılıçdaroğlu ve diğer yandaşları bu operasyonların siyaset ayağıdır. 15 Temmuz gecesi ülkemiz aleyhine düşmanca bağlantıları bilinen ülkelerin zillete yatırım yaptıklarıyla ilgili şüpheler bir vehmin sonucu değil, tedbirli ve teyakkuz içinde olmamızı gerektiren vaki bir tespitin izharıdır. Biden'in dümen suyuna giren, gazına gelen, kanlı teknesine binen Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP'nin, erken seçim isteği sahibinin sesi, melanetin sözüdür. Türk milleti böylesi bir tuzağa kesinlikle düşmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Türkiye üzerinde oyunlar planlandığını söyleyen Bahçeli, ”CHP yönetiminin makam ve koltuk uğruna Türkiye'nin karşısına geçmesi, husumet cephesine kurşun askerlik hevesi, sorarım sizlere zillet değildir de nedir? CHP Genel Başkanı, bir an önce seçime gidilmesini istiyor. Belli ki acelesi var, belli ki aldığı talimatın süresi dolduğundan telaş içinde. Daha da çirkefleşerek milletten korkulur mu diye soruyor. Asıl korkanın, asıl demokrasi kaçakçısının, asıl milli irade kalpazanın bizatihi zihniyeti olduğunu unutmuşa benziyor. Desteksiz sallayan Kılıçdaroğlu, anayasa ile ilgili referandum yerine, seçimlerin yapılıp yapılmaması ile ilgili referandumdan bahsediyor. Mafyayı Cumhur İttifakı'nın üçüncü ortağı gören Kılıçdaroğlu, yine yalan makinesi olmakla kalmıyor, organize suç şebekelerinin nefesi, terör örgütlerinin neşesi, Türkiye düşmanlarının da nesnesi olduğunu görmüyor, göremiyor” ifadelerini kullandı.

"Kılıçdaroğlu masal atlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın"

Bahçeli, ”Şu anda CHP yönetimine siyasi propaganda üretimini kimin yaptığı, söylem ve eylem sınırını hangi suçluların belirlediği herkesçe bilinmektedir. Kılıçdaroğlu masal atlatmasın, ruh ikizi haline dönen mafyaya baksın. Bizim mafyayla ortak olduğumuzu söylemek bariz bir saptırmadır. Ama mafyanın CHP'ye, boyalı medyaya, tetikçi köşe yazarlarına nasıl nüfuz ettiğini, bunları kafese nasıl yerleştirdiğini bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmamıştır. CHP yönetimi öyle bir hale gelmiştir ki, hamama götürseniz kurna beğenmezler, düğüne götürseniz zurna beğenmezler. Zehirli mantar gibi her dedikodunun etrafında biterler. İP'in başkanıyla birlikte emperyalizmin reklam yüzü olmaya özenme, Türk milletini ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışma” dedi.

Erken seçim olmayacağını söyleyen Bahçeli, ”Cumhurun ve Cumhur İttifakı'nın ortak iradesi nettir, nitekim Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi 2023 yılının Haziran ayında yapılacaktır. Bugünden itibaren de seçimlere 754 gün kalmıştır. Sayın Kılıçdaroğlu, önce sabret, sonra da seyret; milletin zilletle göreceği demokratik hesaba şunun şurasında 2 yıl 24 günlük süre vardır” diye konuştu.

"İhanetin bedeli taksit taksit hainlere ödettirilmektedir"

Terörle mücadele alanında gösterilen başarıların millet nezdinde sevindirici olduğunu kaydeden Bahçeli, ”1 Ocak 2021'den bugüne kadar yapılan 181 operasyonda toplam bin 162 terörist etkisiz hale getirilmiştir.

İhanetin bedeli taksit taksit hainlere ödettirilmektedir. Bu ülkeye kast etmek, milli güvenliğimize suikast düzenlemek için elleri tetikte gezen canilerin sonu hüsrandır. PKK/YPG'nin beli kırılmıştır. Hem vatan topraklarımızdan hem de mücavir bölgelerden teröristlerin temizlenmesi konusunda üstün ve fedakarca bir mücadele yürütülmektedir. Türk milletini terör musibetiyle yaşamaya hiçbir güç odağı alıştıramayacaktır” dedi.

FETÖ'cülerle birlikte PKK'lılar hakkında süren mahkeme süreçlerinin derhal karara bağlanarak nihayete erdirilmesi gerektiğini belirten Bahçeli, ”Bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri davaları bir an önce sonlandırmalıdır. Yaklaşık bin 780 gündür süren mahkemelerin maşeri vicdanı rahatsız ettiğini açıklıkla ve ikazen söylemek isterim. Adalet kurumları son kararlarını vermekte geciktikçe dipsiz tartışmalar, ipe sapa gelmez polemikler, bilhassa dış tahrikler artış göstermektedir. Yargı reformlarının konuşulduğu, dördüncü yargı paketinin gündeme geldiği bir dönemde, FETÖ ve PKK'yı kapsamına alan adli süreçlerin bitirilmesi, kimin suçlu kimin masum olduğunun tayin ve tefriki süratle temin edilmelidir. FETÖ'nün de PKK'nın da kökü kazınmalı, kaynağı kurutulmalıdır” dedi.

“İç savaş olmasaydı, Suriye barış ve huzur içinde yaşasaydı, dahası 1 trilyon 200 milyar dolar da Suriyelilerin hizmetine harcansaydı, bugünkü kara tabloya mahkum olurlar mıydı?” diyen Bahçeli, ”YPG terör örgütünün kendi vatanını koruduğunu, bize de saldırmayacağını acayip ve acıklı çürük bir mantıkla açıklayan Kılıçdaroğlu ve yakın ekibi, Suriye trajedisinden hiç mi ders çıkarmıyorlar? Türkiye'yi Suriye'ye çevirmek için yazılan ve uygulanması için fırsat kollanan rezil senaryoları da mı görmüyorlar? Ülkesine yabancılaşmış, milletiyle gece gündüz misali ters düşmüş bir CHP zihniyetinin yatıp kalkıp mutfak demesi, yaygınlaşan tehlikeleri hafife alması nasıl bir körlük, nasıl bir kütüklüktür” şeklinde konuştu. Bahçeli konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yabancı gazeteleri okuyun, sivil toplum kuruluşlarının ve düşünce kuruluşlarının raporlarını inceleyin, CHP'nin siyasi üslubuyla benzerliği hemen fark edeceksiniz. ABD Başkanı olmadan önce Joe Biden'in, 17 Ocak 2020'de, The Newyork Times Gazetesi'ne verdiği demeçte, Türkiye'deki muhalefeti desteklemeleri gerektiğini ifade etmesi, zillet ittifakına atılmış pastır. Kılıçdaroğlu bu pası almış, Türkiye'nin kalesine gol atmak için sahaya inmiştir. Onun için Türkiye'nin terörle mücadelesi, sınır ötesindeki kahramanca faaliyetleri önemsiz, ihmal edilmesi gereken küçük bir ayrıntıdır.”

“Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizin simgesidir, ona laf yoktur”

“Atatürk bizim börkümüzdür, birliğimizin simgesidir, ona laf yoktur" diye devam eden Devlet Bahçeli, "Baş giderse börk gider, börk giderse il gider, iffet gider. Allah muhafaza bir daha da geri gelmez. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e tahammülsüzlük, lamı cimi yok Türkiye Cumhuriyeti'ne tahammülsüzlüktür. Bugün varsak, bugün hayattaysak, bunun şeref payesi Türk tarih silsilesinde müstesna bir yeri olan aziz Atatürk'ündür. İdeolojik dogmalarla, ilkel bir taassupla, keskin önyargılarla Atatürk düşmanlığı yapmak, millete değil hıyanete hizmettir. Her güzel ve memnuniyet verici gelişmelerin yaşandığı bir dönemde, suyu bulandıran, ortamı kızıştıran, bunu da Müslüman kisvesi altında yapan kişilerin Türkiye'nin huzuruyla oynamaları provokasyondur" ifadelerini kullandı.